She put a red ribbon on her umbrella as a mark. - O, şemsiyesine bir işareti olarak kırmızı bir kurdele koydu.
She put a red ribbon on her umbrella as a mark.
O, şemsiyesine bir işareti olarak kırmızı bir kurdele koydu.
The ribbon doesn't match the dress. - Kurdele elbise ile uyuşmuyor.
The ribbon doesn't match the dress.
Kurdele elbise ile uyuşmuyor.