kurcalama

listen to the pronunciation of kurcalama
Türkçe - İngilizce
irritation
distraction
interference
kurcalamak
tamper
kurcalamak
{f} irritate
kurcalamak
to tamper with, to monkey with, to meddle with, to toy with, to fiddle with; to scratch, to rub, to irritate; to go into, to rake sth up, to talk about
kurcalamak
meddle with
kurcalamak
tamper with
kurcalamak
go round
kurcalamak
{f} monkey
kurcalamak
toy with
kurcalamak
tinker
kurcalamak
fiddle with
kurcalamak
go into
kurcalamak
talk about
kurcalamak
scratch
kurcalamak
rub
kurcala
tamper with

Don't tamper with anything else. - Başka bir şeyi kurcalama.

kurcala
monkey with
kurcalamak
fiddle
aklını kurcalama
prepossession
kurcalamak
warm up
kurcalamak
(zihin) possess
kurcalamak
drag up
kurcalamak
monkey with
kurcalamak
poke up
kurcalamak
to scratch, rub, irritate
kurcalamak
to go into, delve into, dwell on (a matter). Kurcalama sivilceyi çıban edersin. (Atasözü) If you make too much of a fuss over a small problem, you'll make it into a big problem
kurcalamak
rake up
kurcalamak
poke
kurcalamak
rout
sivilceyi kurcalama, çıban edersin
(Atasözü) Let a small problem be, unless you want to end up with a big problem on your hands
Türkçe - Türkçe
Kurcalamak işi
kurcalamak
Sivri bir şey sokup karıştırarak zorlamak
kurcalamak
Karıştırıp azdırmak, tahriş etmek
kurcalamak
Meşgul ve rahatsız etmek
kurcalamak
Bir konuyu araştırmak, üstünde durmak, eşelemek
kurcalamak
Meşgul ve rahatsız etmek: "Bu sorunun cevabı zihnimi bir hayli kurcalayıp durmuştur."- H. Taner
kurcalamak
Ellemek, karıştırarak bakmak
kurcalamak
Bir konuyu araştırmak, üstünde durmak, eşelemek: "Tam bu bahsi kurcalayacak vakti buldum, doğrusu!"- R. H. Karay
kurcalama