They say there are bright-colored frogs, but I've never seen them.
- Onlar parlak renkli kurbağalar olduğunu söylüyorlar fakat ben onları asla görmedim.
We dissected a frog to examine its internal organs.
- Bir kurbağayı, iç organlarını incelemek için kesip parçalara ayırdık.
I can't distinguish a frog from a toad.
- Bir kurbağayı bir kara kurbağasından ayırt edemiyorum.
I can't tell a frog from a toad.
- Bir kurbağayı bir kara kurbağasından ayırt edemem.
Can you hear the frogs croaking?
- Kurbağaların vırakladığını duyabiliyor musun?
Frogs are such amazing creatures.
- Kurbağalar böyle inanılmaz yaratıklardır.