kur(mak) teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- constituted
- Simple past tense and past participle of constitute
- brought about or set up or accepted; especially long established; "the established social order"; "distrust the constituted authority"; "a team established as a member of a major league"; "enjoyed his prestige as an established writer"; "an established precedent"; "the established Church"
- {s} comprised, made up, formed; established, founded; appointed to a particular position
- past of constitute
- kur
- course
In this course, we'll spend time helping you sound more like a native speaker.
- Bu kursta, daha çok bir yerli gibi konuşmanıza yardım ederek zaman geçireceğiz.
She signed up for a Spanish course.
- O, İspanyolca kursuna kaydoldu.
- kur
- rate
What's the exchange rate today?
- Bugün döviz kuru nedir?
What is the exchange rate for dollars now?
- Şimdi dolar için döviz kuru nedir?
- kur yapmak
- flirt
- kur
- flirt
- Kur Değişim Ücreti
- (Finans) Exchange Rate Change Fee
- kur
- attention
- kur an
- establish an
- kur yapma
- courtship
Traditionally, men were expected to take the lead in courtship.
- Geleneksel olarak erkeklerin kur yapmada öncülük etmesi bekleniyordu.
- kur'an
- Quran
- Kur
- G.S.O. (general staff officer)
- Kur
- (abbr. for Kurmay) mil
- Kur
- G.S. (general staff)
- kur
- par
In the Quran there is a part about Saint Mary and the birth of Jesus Christ.
- Kuran'da Hz. Meryem ve Hz. İsa'nın doğumu hakkında bir bölüm vardır.
Mary baked three dozen cookies for Tom's party.
- Mary Tom'un partisi için üç düzine kurabiye pişirdi.
- kur
- rate of exchance
- kur
- flirtation
- kur
- courtship
Traditionally, men were expected to take the lead in courtship.
- Geleneksel olarak erkeklerin kur yapmada öncülük etmesi bekleniyordu.
- kur
- pass
Being careful and diligent is necessary, but not sufficient for passing this course.
- Dikkatli ve çalışkan olmak gereklidir, fakat bu kursu geçmek için yeterli değildir.
All the passengers were saved from drowning.
- Bütün yolcular boğulmaktan kurtarıldılar.
- kur
- courting, wooing
- kur
- suit
He began courting her in earnest when he found out that she had another suitor.
- Onun diğer talibinin olduğunu öğrendiğinde, ciddi olarak ona kur yapmaya başladı.
Geppetto did not have a penny in his pocket, so he made his son a little suit of flowered paper, a pair of shoes from the bark of a tree, and a tiny cap from a bit of dough.
- Geppetto'nun cebinde bir kuruşu yoktu, bu yüzden oğluna çiçekli bir kağıttan küçük bir takım, bir ağacın kabuğundan bir çift ayakkabı ve biraz hamurdan küçük bir kep yaptı.
- kur
- class
Tom can swim faster than anyone else in his swimming class.
- Tom yüzme kursundaki başka birinden daha hızlı yüzebilir.
You aren't really going to get rid of your classic car, are you?
- Klasik arabandan gerçekten kurtulmayacaksın, değil mi?
- kur
- court
If I had known before I courted, I never would have courted none.
- Kur yapmadan önce bilseydim hiç kur yapmazdım.
He began courting her in earnest when he found out that she had another suitor.
- Onun diğer talibinin olduğunu öğrendiğinde, ciddi olarak ona kur yapmaya başladı.
- kur
- wooing
He tried wooing her with love poems.
- O aşk şiirleriyle ona kur yapmaya çalıştı.
- kur
- rush
- kur
- addresses
- kur farkı
- difference of exchange
- kur farkı
- exchange rate
- kur yapan kimse
- wooer
- kur yapma
- courting
He began courting her in earnest when he found out that she had another suitor.
- Onun diğer talibinin olduğunu öğrendiğinde, ciddi olarak ona kur yapmaya başladı.
- kur yapma
- wooing
He tried wooing her with love poems.
- O aşk şiirleriyle ona kur yapmaya çalıştı.
- kur yapma
- suit
He began courting her in earnest when he found out that she had another suitor.
- Onun diğer talibinin olduğunu öğrendiğinde, ciddi olarak ona kur yapmaya başladı.
- kur yapma
- addresses
- kur yapma
- flirtation
- kur yapmak
- rush
- kur yapmak
- woo
- kur yapmak
- pitch
Tom didn't want to pitch.
- Tom kur yapmak istemedi.
Tom doesn't want to pitch.
- Tom kur yapmak istemiyor.
- kur yapmak
- pay one's attention to smb
- kur yapmak
- pay one's addresses to
- kur yapmak
- court
- kur yapmak
- to pay court to, to make advances to, to flirt, to court
- kur yapmak
- make a pass at
- kur yapmak
- pay court to
- kur yapmak
- spark
- kur yapmak
- philander
- kur yapmak
- sue
- kur yapmak
- pay one's court to
- cari kur
- (Ticaret) spot rate
- gerçek kur
- (Ticaret) current exchange rate
- geçerli kur
- (Ticaret) spot exchange rate
- resmi kur
- (Ticaret) official exchange rate
- spot kur
- (Ticaret) spot exchange rate
- dalgalı kur
- (Finans) Floating exchange rate
- sabit kur
- (Finans) Fixed exchange rate
- Gn. Kur
- (abbr.for Genelkurmay) mil. G.S. (General Staff)
- borsa kur cetveli
- price list
- bugünkü kur
- today's rate
- daha sonra kur
- install later
- esas kur
- (Ticaret) central rate
- esnek kur
- flexible rate
- evrak çantası kur
- (Bilgisayar) briefcase setup
- günlük kur
- current rate of exchange
- günlük kur
- current exchange
- günlük kur
- per diem rate
- hesap kur
- (Bilgisayar) setup account
- maliye ve kur politikaları
- (Ticaret) adjustment policies
- merkezi kur
- (Hukuk) central exchange rate
- microcosm kur
- (Bilgisayar) microcosm setup
- microsoft kur
- (Bilgisayar) microsoft setup
- microsoft kur aracı
- (Bilgisayar) microsoft setup tool
- modem kur
- (Bilgisayar) modem setup
- modem kur
- (Bilgisayar) install modem
- office kur ve kaldır
- (Bilgisayar) office setup and uninstall
- ortalama kur
- (Ticaret) middle rate
- ortalama kur
- (Ticaret) average rate of the exchange
- otomatik kur
- (Bilgisayar) automatic setup
- referans kur
- (Ticaret) reference rate
- serbest kur
- (Ticaret) free exchange rate system
- sunucu tabanlı kur programı
- (Bilgisayar) server based setup utility
- taban kur
- (Ticaret) floor exchange rate
- vadeli kur
- forward rate
- vadeli kur primi
- (Ticaret) forward premium
- windows için kur
- (Bilgisayar) install for windows
- windows için microsoft kur
- (Bilgisayar) microsoft setup for windows
- windows kur
- (Bilgisayar) windows setup
- windows kur için ağ yolu
- (Bilgisayar) network path for windows setup
- çapraz kur
- (Hukuk) currency crossrate, cross exchange rate