No man can know them, no hunter can shoot them, with powder and lead - Thoughts are free!
- Hiçbir insan onları bilemez, hiçbir avcı barut ve kurşunla onları vuramaz. - Düşünceler özgürdür!
Tom wanted a pencil with a softer lead.
- Tom daha yumuşak uçlu bir kurşun kalem istedi.
Tom was killed by a stray bullet.
- Tom serseri bir kurşun tarafından öldürüldü.
A doctor tried to remove the bullet from the president's head.
- Bir doktor, başkanın kafasındaki kurşunu çıkarmaya çalıştı.
The public bought it hook, line and sinker, didn't they?
- Halk olta iğnesi, olta ve olta kurşunu aldı, değil mi?