kullanılmış

listen to the pronunciation of kullanılmış
Türkçe - İngilizce
{s} used

Tom put together one million dollars in unmarked, used bills as the kidnappers had told him to do. - Çocuk hırsızlarının ona yapmasını söyledikleri gibi Tom işaretlenmemiş, kullanılmış paralar halinde bir milyon dolar topladı.

My brother bought a used car, so it was not very expensive. - Kardeşim kullanılmış bir araba satın aldı, bu yüzden çok pahalı değildi.

pre owned
pre-owned
secondhand
waste
hand me down
used, second-hand
secondhand, used
second hand
exercised
expended
spent
refurb
handmedown
kullanılmış buhar
dead steam, waste steam
kullanılmış elbise
hand me down
kullanılmış eşya satıcısı
secondhand dealer
kullanılmış eşya satışı
rummage sale
kullanılmış hava
used air
kullanılmış kitap satan yer
secondhand bookshop
kullanılmış kâğıt
wastepaper
kullanılmış olarak
secondhand
kullanılmış parça takmak
cannibalize
kullanılmış ufak tefek satışı
jumble sale
kullanılmış yakıt
spent fuel
kullanılmış yağ
waste oil
kullanılmış yün
reclaimed wool
kullanılmış çözelti
spent lye, waste lye
kullan
{f} using

You should try to form the habit of using your dictionaries. - Sözlüklerini kullanma alışkanlığı oluşturmaya gayret etmelisin.

I've quit using French with you. - Seninle Fransızca kullanmayı bıraktım.

kullan
{f} used

The gym is used for the ceremony. - Spor salonu, tören için kullanıldı.

Na'vi language is used in Avatar. - Na'vi dili Avatar'da kullanılır.

kullan
{f} exploiting

Some people try to gain advantage by exploiting their personal contacts. - Bazı insanlar kendi kişisel bağlantılarını kullanarak avantaj kazanmaya çalışır

kullan
{f} ply
kullan
utilize

Atomic energy can be utilized for peaceful purposes. - Atom enerjisi barışçıl amaçlarla kullanılabilir.

I want you to utilize that object. - O nesneyi kullanmanı istiyorum.

kullan
used to

It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere. - O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.

I used to use Twitter, but then found it a bit boring, so I stopped using it. - Twitter'ı kullanırdım, fakat sonra onu sıkıcı biraz buldum, bu yüzden onu kullanmayı durdurdum.

kullan
make use of

Next time I switch jobs, I need work that will let me make use of the experience I've gained up to now. - Gelecek sefer iş değiştireceğim. Benim şu ana kadar kazandığım deneyimi kullanmama izin verecek işe ihtiyacım var.

The frail old man stubbornly refused to make use of a wheelchair. - Çelimsiz yaşlı adam inatla bir tekerlekli sandalyeyi kullanmayı reddetti.

kullan
{f} use

Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users. - Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.

Na'vi language is used in Avatar. - Na'vi dili Avatar'da kullanılır.

kullan
{f} exploit

Some people try to gain advantage by exploiting their personal contacts. - Bazı insanlar kendi kişisel bağlantılarını kullanarak avantaj kazanmaya çalışır

The police found two crushed mobile phones in a trash can near the site of the killings and are attempting to exploit the data contained in them. - Polis cinayetlerin bulunduğu yere yakın bir çöp kutusunda ezilmiş iki cep telefonu buldu ve onların içerdikleri veriyi kullanmaya çalışıyor.

kullan
wield

Sami was wielding a knife. - Sami bir bıçak kullanıyordu.

Do you know how to wield an épée? - Epeyi nasıl kullanacağını biliyor musun?

kullan
get round
kullan
got round
kullan
(Bilgisayar) play

Mary used her fork to play with the food on her plate. - Mary çatalını tabağındaki yemekle oynamak için kullandı.

Avoid prolonged use of the console. To help prevent eye strain, take a break of about 15 minutes during every hour of play. - Kumanda panelinin uzun süreli kullanımdan kaçının. Göz yorgunluğunu önlemek için, oyunun her saati boyunca yaklaşık 15 dakikalık bir mola verin.

eskiden kullanılmış bir çeşit fitilli tüfek
corded a kind of rifle used in the past
erotizm kullanılmış
erotized
erotizm kullanılmış
erotised
küçültme ismi kullanılmış
diminutival
küçültme sözcüğü kullanılmış
diminutive
küçültme sıfatı kullanılmış
diminutival
Türkçe - Türkçe
Az veya çok bir zaman için başkasının malı olmuş, yeni olmayan, müstamel