kullanıcılar

listen to the pronunciation of kullanıcılar
Türkçe - İngilizce
users

Now Tatoeba users have the opportunity to delete their own sentences, provided they are not linked to any translations. - Artık Tatoeba kullanıcılarının, herhangi bir çeviriye bağlı olmamaları şartıyla kendi cümlelerini silme olanağı var.

Some cookies are stored indefinitely on users' hard drives. - Bazı cookie'ler kullanıcıların sabit disklerinde süresiz olarak kaydedilir.

A group or groups of people who depend on products and services they buy, sell, or use These groups can range from a traditional sales and marketing organization within a software products company, to cashiers in remote divisions of a company, to an international user's group, or even to a global marketplace
plural of user
The operators and supporters of system end items, and the trainers that train the operations and support personnel Users execute the operations, support, training, and some disposal functions associated with system end items
Individuals with access to analysis tasks and no administrative rights
Common way to refer to human customers of computing services
Collective term for those who stare vacantly at a monitor Users are divided into three types - novice, intermediate, and expert
People that are allowed to use the organization
Users are represented by entities in specific UserLists See User Record
Business personnel in other areas of the firm who manage, supervise, or perform the direct and indirect operational, managerial, and administrative tasks of the firm Users provide the impetus for the development of these systems, in many cases they fund the development and implementation process and provide for their ongoing operation, and in all cases they supply the policies, guidelines, business requirements, specifications, and background information about the particular area to be systematized and automated
Collective term for those who stare vacantly at a monitor Users are divided into three types: novice, intermediate and expert
Accounts that are created to represent individuals
are individuals who have been authorized to gain access to computer systems and computer information
kullanıcı
user

In Soviet Russia, the computer uses the user! - Sovyet Rusya'sında, bilgisayar kullanıcıyı kullanır!

Because we love you, we are updating Tatoeba to bring you a better user experience. See? We love you huh? - Sizi seviyoruz, çünkü biz daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmak için Tatoeba'yı güncelliyoruz. Anlıyor musunuz? Sizi seviyoruz ha?

kullan
{f} using

To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses. - Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.

I've quit using French with you. - Seninle Fransızca kullanmayı bıraktım.

kullanıcı
client
kullan
{f} used

Na'vi language is used in Avatar. - Na'vi dili Avatar'da kullanılır.

Uranium is used in the production of nuclear power. - Uranyum, nükleer gücün üretiminde kullanılmaktadır.

kullanıcı
{i} occupant
kullanıcı
consumer
bütün kullanıcılar
(Bilgisayar) all users
kullanıcı
party
kullanıcı
(Bilgisayar) logged on as:
kullanıcı
(Bilgisayar) client/server
kullanıcı
(Bilgisayar) run as
kullan
{f} exploiting

Some people try to gain advantage by exploiting their personal contacts. - Bazı insanlar kendi kişisel bağlantılarını kullanarak avantaj kazanmaya çalışır

kullan
{f} ply
kullan
utilize

I want you to utilize that object. - O nesneyi kullanmanı istiyorum.

Atomic energy can be utilized for peaceful purposes. - Atom enerjisi barışçıl amaçlarla kullanılabilir.

kullan
used to

That car dealer gave me a bum steer when he told me this used Toyota was in good condition. - O araba satıcısı bu kullanılmış Toyota'nın iyi durumda olduğunu söylediğinde bana yanlış bilgi vermiş.

It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere. - O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.

kullan
make use of

Next time I switch jobs, I need work that will let me make use of the experience I've gained up to now. - Gelecek sefer iş değiştireceğim. Benim şu ana kadar kazandığım deneyimi kullanmama izin verecek işe ihtiyacım var.

The frail old man stubbornly refused to make use of a wheelchair. - Çelimsiz yaşlı adam inatla bir tekerlekli sandalyeyi kullanmayı reddetti.

kullan
{f} use

Uranium is used in the production of nuclear power. - Uranyum, nükleer gücün üretiminde kullanılmaktadır.

Windows is the most used operating system in the world. - Dünyada en çok kullanılan işletim sistemi Windows'tur.

kullan
{f} exploit

Some people try to gain advantage by exploiting their personal contacts. - Bazı insanlar kendi kişisel bağlantılarını kullanarak avantaj kazanmaya çalışır

The police found two crushed mobile phones in a trash can near the site of the killings and are attempting to exploit the data contained in them. - Polis cinayetlerin bulunduğu yere yakın bir çöp kutusunda ezilmiş iki cep telefonu buldu ve onların içerdikleri veriyi kullanmaya çalışıyor.

kullan
wield

Sami was wielding a knife. - Sami bir bıçak kullanıyordu.

Do you know how to wield an épée? - Epeyi nasıl kullanacağını biliyor musun?

kullan
get round
kullan
got round
kullan
(Bilgisayar) play

Mary used her fork to play with the food on her plate. - Mary çatalını tabağındaki yemekle oynamak için kullandı.

Notice how the player uses his elbows. - Oyuncunun dirseğini nasıl kullandığına dikkat edin.

Kullanıcı
logged on as
Kullanıcı
logged in as
kullanıcı
users

Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users. - Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.

Some cookies are stored indefinitely on users' hard drives. - Bazı cookie'ler kullanıcıların sabit disklerinde süresiz olarak kaydedilir.

kullanıcı
wielder
potansiyel kullanıcılar
(Eğitim) potential users
son kullanıcılar ve yöneticiler için on-line istibarat sistemi topluluğu
(Askeri) community on-line intelligence system for end-users and managers
ziyaret eden kullanıcılar
(Bilgisayar) visiting users
kullanıcılar