Tom played at local jazz clubs.
- Tom yerel caz kulüplerinde çaldı.
I hope there are some music clubs.
- Umarım bazı müzik kulüpleri var.
George is at the club today.
- George bugün kulüpte.
George was at the club yesterday.
- George dün kulüpteydi.
Hats aren't allowed to be worn inside the clubhouse.
- Kulüp binasında şapka giyilmesine izin verilmiyor.