kuduz

listen to the pronunciation of kuduz
Türkçe - İngilizce
rabies

A squirrel transmitted rabies to my daughter. - Bir sincap kızıma kuduz hastalığı bulaştırdı.

You must be vaccinated against rabies. - Sen kuduza karşı aşılanmalısın.

rabid

Tom was attacked by a rabid squirrel on Halloween day. - Tom, Cadılar Bayramı gününde bir kuduz sincap tarafından saldırıya uğradı.

Rabid dogs usually foam at the mouth. - Kuduz köpeklerin genellikle ağzı köpürür.

mad
lyssa
rabies, hydrophobia; rabid
hydrophobia
rabid, hydrophobic
rabies, hydrophobia
kuduz aşısı
(Tıp) rabies vaccine
kuduz hastalığı
(Tıp) lyssa
kuduz hastalığı
hydrophobia
kuduz hastalığına ait
hydrophobic
kuduz otu
(Botanik, Bitkibilim) alyssum
kuduz otu
(Botanik, Bitkibilim) alyssum maritimum
kuduz böceği
(Hayvan Bilim, Zooloji) cantharides
kuduz hastası
rabid
kuduz hastası
rabiate
kuduz korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) hydrophobophobia
kuduz korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) kynophobia
kuduz köpek
mad dog
kırmızı kuduz otu
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: dişotugiller,şıtırciye) statice
Türkçe - Türkçe
Köpek, kedi, tilki gibi bazı memeli hayvanlardan insana geçen, genellikle çırpınma, sudan korkma, inme ile beliren, ölümle sonuçlanan hastalık
Azmış
Kuduz hastalığına yakalanmış (hayvan): "Ama dokunsalar ağlayacağı veya kuduz köpek gibi sağa sola saldıracağı belliydi."- T. Buğra
Kuduz hastalığına yakalanmış (hayvan)
akur
akür
rabies
kuduz böcekleri
Ateş böceklerine benzemekle birlikte, onlar gibi ışık vermeyen, kuduz böceği türlerini içine alan kın kanatlılar familyası
kuduz böceği
Kın kanatlılardan, hekimlikte yakı yakmak için kullanılan, 2 cm uzunluğunda, parlak yeşil renkli bir böcek, kunduz böceği (Cantharis)
kuduz otu
bakınız: deli otu
kuduz