People need to be aware of their differences, but also embrace their commonness.
- İnsanların farklılıklarının farkında olması gerekir, ama aynı zamanda onları yaygınlığını da kucaklamalılar.
Tom and Mary embraced.
- Tom ve Mary kucaklaştılar.
When did you try hugging Tom?
- Tom'u ne zaman kucaklamayı denedin?
I won't ever try hugging Tom again.
- Tom'u tekrar kucaklamayı hiç denemeyeceğim.
Tom wants to be hugged.
- Tom kucaklanmak istiyor.
He gave me a big hug.
- Beni sıkıca kucakladı.