The problem was beset with difficulties.
- Sorun zorluklarla kuşatıldı.
Armed forces besieged the city.
- Silahlı kuvvetler şehri kuşattı.
In 1683, the Turks besieged Vienna for the second time.
- Türkler 1683'te Viyana'yı ikinci kez kuşattılar.
Until the morning, the camp of the enemy army was surrounded.
- Sabaha kadar düşman ordusunun kampı kuşatılmıştı.
The soldiers surrounded the village.
- Askerler köyü kuşattı.
They're surrounding us.
- Onlar bizi kuşatıyor.