Çok parlak bir kravat taktı.
- He wore a very loud necktie.
Bana o kravatı gösterir misin?
- Could you show me that necktie?
O, vahşi köpeğin bağlı tutulmasını istedi.
- He demanded that the savage dog be kept tied up.
Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık.
- We were tied to our decision because we signed the contract.