You're preaching to the choir.
- Koroya vaaz veriyorsun.
Mary sings in the church choir.
- Mary kilise korosunda şarkı söylüyor.
I did not listen to the chorus of that song.
- O şarkının korosunu dinlemedim.
They all joined in the chorus.
- Onların hepsi koroya katıldı.
Tom sang with a men's chorus for many years.
- Tom uzun yıllar boyunca bir erkek korosunda şarkı söyledi.
We sang songs in chorus.
- Koroda şarkı söyledik.
Are you going to join the glee club?
- Koroya katılacak mısın?
I've got a bad heart: coronary artery disease.
- Benim kötü bir kalbim var. Koroner arter hastalığı.
You have to audition to join the choir.
- Koroya katılabilmeniz için seçmelere girmeniz gerekiyor.
The conductor appeared on the stage.
- Koro şefi sahneye çıktı.
He has good credentials as a conductor.
- Bir koro şefi olarak iyi referansları vardı.