korkusu

listen to the pronunciation of korkusu
Türkçe - İngilizce
phobia
An irrational or obsessive fear or anxiety, usually of or about something particular
persistent irrational fear of an activity or object This leads to avoidance The fear is out of proportion of the reality of the threat
an anxiety disorder characterized by extreme and irrational fear of simple things or social situations; "phobic disorder is a general term for all phobias
a persistent, irrational fear of a specific object, activity, or situation that results in a compelling desire to avoid it
An intense fear of a specific object or situation Most of us consider ourselves to have phobias, but to be diagnosable, the fear must significantly restrict our way of life
An obsessive, persistent, unrealistic fear of an external object or situation
A phobia is a very strong irrational fear or hatred of something. The man had a phobia about flying. a strong unreasonable fear of something phobia about (-phobia, from , from phobos ). Extreme and irrational fear of a particular object, class of objects, or situation. A phobia is classified as a type of anxiety disorder (a neurosis), since anxiety is its chief symptom. Phobias are generally believed to result when fear produced by an original threatening situation (such as a near-drowning in childhood) is transferred to other similar situations (such as encounters with bodies of water), the original fear often being repressed or forgotten. Behaviour therapy can be helpful in overcoming phobias, the phobic person being gradually exposed to the anxiety-provoking object or situation in a way that demonstrates that no threat really exists
Extreme irrational fear and avoidance of the object of that fear
Pathological fear of some specific stimulus or situation
An abnormal fear of an object, experience, or place
{i} strong and persistent irrational fear
korku
{i} horror

Words cannot describe the horror I felt. - Kelimeler hissettiğim korkuyu anlatamaz.

This horror movie is really scary. I couldn't sleep after I watched it. - Bu korku filmi gerçekten korkutucu.Ben izledikten sonra uyuyamadım.

korku
fear

She is on a diet for fear that she will put on weight. - Kilo alacağı korkusuyla diyet yapıyor.

They fear that he may be dead. - Onun ölmüş olabileceğinden korkuyorlar.

korkusu olmamak
stick at nothing
koku korkusu
(Tıp) osmophobia
komik duruma düşme korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) katagelophobia
kozmik fenomen korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) kosmikophobia
korku
apprehension
korku
misgiving
korku
dread

My little brother says that he had a dreadful dream last night. - Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.

Tom dreads going to work tomorrow. - Tom yarın işe gitmeye korkuyor.

korku
fright

I could die of fright. - Korkudan ölebilirdim.

Thunder has been explained scientifically, and people no longer believe it is a sign that the gods are angry with them, so thunder, too, is a little less frightening. - Gök gürültüsü bilimsel olarak açıklanmıştır, ve insanlar onun tanrıların insanlara kızgın olduğunun bir işareti olduğuna artık inanmıyorlar, bu yüzden gök gürültüsü de biraz daha az korkutucudur.

bit korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) pediculophobia
gece korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) nyctophobia
korku
phobos
korku
anxiety

Her anxiety almost drove her wild. - Onun korkusu neredeyse onu çılgına çevirdi.

korku
(Askeri) panic

Fear and panic overwhelmed me. - Korku ve paniğe kapılmıştım.

korku
misdoubt
korku
danger

Tom is in horrible danger. - Tom korkunç tehlikede.

Fear often exaggerates danger. - Korku sık sık tehlikeyi abartır.

korku
thrill

His story thrilled me with horror. - Onun hikayesi beni korkudan titretti.

I don't like rural horror thrillers. - Ben kırsal korku gerilimini sevmiyorum.

korku
threat

Tom made a terrifying threat against Mary. - Tom Mary'ye karşı korkunç bir tehdit yaptı.

No one threatened Tom. - Kimse Tom'un gözünü korkutmadı..

korku
menace
korku
creeps

That guy gave me the creeps. - O adam bana korku verdi.

Everyone here creeps me out. - Buradaki herkes beni korkutuyor.

korku
boggle
korku
perilous
sonsuzluk korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) apeirophobia
ölüm korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) necrophobia
korku
terror

He was almost petrified with terror. - Korku nedeniyle neredeyse donakalmıştı.

korku
affright
korku
dismay
korku
awe

I thought it was awesome. - Onun korkunç olduğunu düşündüm.

I think it's awesome. - Bunun korkunç olduğunu düşünüyorum.

korku
dray
korku
consternation
korku
reassure
korkusu ile
for fear that
korkusu ile
lest
allah korkusu
Fear of God
açık alan korkusu
fear of open spaces
evlilik korkusu
Fear of marriage
korku
the fear of
yükseklik korkusu
(Psikoloji, Ruhbilim) Acrophobia
örümcek korkusu
Arachnophobia
ıslanmışın yağmurdan korkusu olmaz
(Atasözü) A drenched man does not fear the rain
adet görme korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) menophobia
ahret korkusu
the fear of the Last Judgment
ahret korkusu
the fear of the Last Judgement
alan korkusu
agoraphobia

He suffers from agoraphobia. - O alan korkusundan muzdarip.

alan ürküsü/korkusu
agoraphobia
alkol korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) methyphobia
allah korkusu
theophobia
ameliyat korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) tomophobia
ameliyat korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) ergasiophobia
ameliyat yapma korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) ergasiophobia
anne baba korkusu
fear of parents
ateş korkusu
pyrophobia
bekar kalma korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) anuptaphobia
bekleme korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) macrophobia
beyin rahatsızlığı korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) meningitophobia
bilgilenme korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) gnosiophobia
bisiklet korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) cyclophobia
can korkusu
fear of death
can korkusu
mortal fear
cehennem korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) stygiophobia
cehennem korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) stigiophobia
cehennem korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) hadephobia
cennet korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) uranophobia
cennet korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) ouranophobia
cilt rahatsızlığı korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) dermatopathophobia
cilt rahatsızlığı korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) dermatophobia
cilt rahatsızlığı korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) dermatosiophobia
deli olma korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) dementophobia
delilik korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) agateophobia
derinlik korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) bathophobia
despot lider korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) tyrannophobia
değişiklik korkusu
misoneism
doktora gitme korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) iatrophobia
epilepsi olma korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) hylephobia
ereksiyon kaybetme korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) medomalacuphobia
eve dönme korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) nostophobia
evlenme korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) gamophobia
fare korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) muriphobia
fare korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) musophobia
felsefe korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) philosophobia
frengi korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) syphilophobia
giyinme korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) vestiphobia
hipnotize edilme korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) hypnophobia
kaka yapma korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) rhypophobia
kalp korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) cardiophobia
kapalı yer korkusu
claustrophobia
kaza korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) dystychiphobia
kilise korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) ecclesiophobia
kilo alma korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) obesophobia
kilo alma korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) pocrescophobia
kirli olma korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) automysophobia
korku
scare

Tom is scared of ghosts. - Tom hayaletlerden korkuyor.

We were all scared shitless. - Hepimizin korkudan ödü patladı.

korku
trepidation
korku
phobia
korku
Gothic
korku
alarm

I found that very alarming. - Onu çok korkutucu buldum.

The news caused alarm throughout the village. - Haber köyün her tarafında korkuya neden oldu.

korku
funk
korku
fear, fright, dread; alarm, anxiety, care; danger, threat, menace; phobia
korku
bugaboo
kuduz korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) kynophobia
kuduz korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) hydrophobophobia
kuruluk korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) xerophobia
kusurlu olma korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) atelophobia
kuzey ışığı korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) auroraphobia
kızıl korkusu
(Politika, Siyaset) red scare
merdiven korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) bathmophobia
metal korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) metallophobia
meteor korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) meteorophobia
meydan korkusu
agoraphobia
okul korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) scolionophobia
orman korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) xylophobia
orman korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) hylophobia
papaz korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) hierophobia
papaz korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) papaphobia
rektum korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) proctophobia
sahneye çıkma korkusu
stage fright
seks korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) genophobia
simetri korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) symmetrophobia
sivri obje korkusu
(Tıp) aichmophobia
sivri obje korkusu (iğne vb)
(Tıp) trypanophobia
siyah renk korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) melanophobia
sokak korkusu
agyiophobia
soru sorma korkusu
(Tıp) askophobia
sorumluluk alma korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) hypengyophobia
sorumluluk alma korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) hypegiaphobia
stres korkusu
agyiophobia
su korkusu
hydrophobia, morbid dread of water
teknoloji korkusu
(Ticaret) technophia
teknoloji korkusu
technophobe
titreme korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim,Tıp) tremophobia
topluluk korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) anthropophobia
uyuz olma korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) scabiophobia
verem olma korkusu
(Tıp) tuberculophobia
yalan beyan korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) mythophobia
yalnız kalma korkusu
monophobia
yalnızlık korkusu
monophobia
yasak yerlerde bulunma korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) claustrophobia
yenilik korkusu
misoneism
yenilik korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) cainophobia
yenilik korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) cainotophobia
yenilik korkusu
neophobia
yoksulluk korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) peniaphobia
zehir korkusu
(Tıp) toxicophobia
zenci korkusu
negrophobia
zenginlik korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) plutophobia
zevk duyma korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) hedonophobia
çiçek korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) anthrophobia
çiçek korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) anthophobia
ışık korkusu
photophobia
Türkçe - Türkçe

korkusu teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

konuşma korkusu
Tutukluk
Korku
(Osmanlı Dönemi) HELEL
Korku
endişe
Korku
havil
Korku
(Osmanlı Dönemi) HELA'
Korku
(Hukuk) HAVF
Korku
(Osmanlı Dönemi) ŞEHM
Korku
(Osmanlı Dönemi) HAYLA'
alan korkusu
Bazı kişilerin alan, park, sokak gibi yerlerde duydukları ürkeklik hastalığı, meydan korkusu, agorafobi
can korkusu
Ölüm korkusu
kapalı yer korkusu
Dar ve kapalı yerlerde duyulan kaygı veya korku, klostrofobi
korku
Kaygı, üzüntü: "İçlerinde görünmez bir bozukluk korkusuyla sıra sağlamlara geldi."- R. N. Güntekin
korku
Kötülük gelme ihtimali, tehlike, muhatara
korku
Kalp çarpıntısına ve tam bir halsizlik belirtilerine sebep olan bir hal
korku
Kaygı, üzüntü
korku
Bir tehlike veya bir tehlike düşüncesi karşısında uyanan kaygı duygusu: "Yarı çocuk kalbimde korku, kapıya yaklaştıkça büyüyor."- Y. Z. Ortaç
korku
Gerçek veya beklenen bir tehlike ile yoğun bir acı karşısında uyanan ve coşku, beniz sararması, ağız kuruması, kalp ve solunum hızlanması gibi belirtileri olan veya daha karmaşık fizyolojik değişmelerle kendini gösteren duygu
korku
Bir tehlike veya bir tehlike düşüncesi karşısında uyanan kaygı duygusu
meydan korkusu
Alan korkusu
su korkusu
Sudan korkma, hidrofobi
yenilik korkusu
Her değişiklikten, her yenilikten ürkme hastalığı
yükseklik korkusu
Yüksek yerlerde duyulan aşırı korku
ölüm korkusu
Ölme tehlikesiyle yüz yüze gelmekten duyulan korku, can korkusu
ışık korkusu
Bazı canlıların ışıktan korkma duygusu
İngilizce - Türkçe

korkusu teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

yükseklik korkusu
fear of height, fear of altitude
korkusu