Don't be afraid to ask questions.
- Soru sormaktan korkma.
It's nothing, don't be afraid!
- Bu şey yok, korkmayın!
That boy could not enter for fear of the dog.
- O, köpeğin korkusundan giremedi.
They fear that he may be dead.
- Onun ölü olabileceğinden korkuyorlar.
A burnt child dreads fire.
- Yanmış bir çocuk ateşten korkar.
Tom dreads going to work tomorrow.
- Tom yarın işe gitmeye korkuyor.