They fear that he may be dead.
- Onun ölmüş olabileceğinden korkuyorlar.
That boy could not enter for fear of the dog.
- O, köpeğin korkusundan giremedi.
She screamed with horror as someone took hold of her arm.
- Birisi onun kolundan tuttuğunda o korkudan çığlık attı.
Horror movies frighten me.
- Korku filmleri beni korkutur.
My little brother says that he had a dreadful dream last night.
- Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.
Cats have a dread of water.
- Kedilerin su korkusu vardır.
I spoke to him kindly so as not to frighten him.
- Korkutmamak için onunla nazik şekilde konuştum.
Thunder has been explained scientifically, and people no longer believe it is a sign that the gods are angry with them, so thunder, too, is a little less frightening.
- Gök gürültüsü bilimsel olarak açıklanmıştır, ve insanlar onun tanrıların insanlara kızgın olduğunun bir işareti olduğuna artık inanmıyorlar, bu yüzden gök gürültüsü de biraz daha az korkutucudur.
Her anxiety almost drove her wild.
- Onun korkusu neredeyse onu çılgına çevirdi.
Fear and panic overwhelmed me.
- Korku ve paniğe kapılmıştım.
Fear often exaggerates danger.
- Korku sık sık tehlikeyi abartır.
We are all in terrible danger.
- Biz korkunç bir tehlike içindeyiz.
I don't like rural horror thrillers.
- Ben kırsal korku gerilimini sevmiyorum.
His story thrilled me with horror.
- Onun hikayesi beni korkudan titretti.
Your threats don't frighten me.
- Senin tehditlerin beni korkutmuyor.
No one threatened Tom.
- Kimse Tom'un gözünü korkutmadı..
That guy gave me the creeps.
- O adam bana korku verdi.
Everyone here creeps me out.
- Buradaki herkes beni korkutuyor.
We were all scared shitless.
- Hepimizin korkudan ödü patladı.
To tell you the truth, I am scared of heights. You are a coward!
- Gerçeği söylemek gerekirse. Ben yükseklikten korkuyorum, Sen bir korkaksın!
I found that very alarming.
- Onu çok korkutucu buldum.
She gave a small cry of alarm and fled to the bathroom.
- O küçük bir korku çığlığı attı ve banyoya kaçtı.
Let me show you something really awesome.
- Sana gerekten korkunç bir şey göstereyim.
I thought it was awesome.
- Onun korkunç olduğunu düşündüm.
He was almost petrified with terror.
- Korku nedeniyle neredeyse donakalmıştı.
Who's your favorite horror movie character?
- En sevdiğiniz korku filmi karakteri kim?
I wanted to watch a horror movie, but my girlfriend is scared and rented comedy instead.
- Bir korku filmi izlemek istedim ama kız arkadaşım korkmuş ve komedi kiralamış.
I'm going to see a horror film.
- Bir korku filmi izleyeceğim.