Don't be afraid to ask questions.
- Soru sormaktan korkma.
Don't be afraid to make a mistake.
- Hatalar yapmaktan korkmayın.
That boy could not enter for fear of the dog.
- O, köpeğin korkusundan giremedi.
She is on a diet for fear that she will put on weight.
- Kilo alacağı korkusuyla diyet yapıyor.
A burnt child dreads fire.
- Yanmış bir çocuk ateşten korkar.
He may dread to learn the results.
- O, sonuçları öğrenmeye korkabilir.