There's no reason to be scared.
- Korkmak için hiçbir neden yok.
It's normal to be scared. I'm scared too, you know.
- Korkmak normaldir. Bende korkarım, bilirsin.
You don't have to be afraid.
- Korkmak zorunda değilsin.
I don't want to be afraid of Tom anymore.
- Artık Tom'dan korkmak istemiyorum.
It is more cruel to fear death than to die.
- Ölümden korkmak, ölmekten daha acımasızdır.
I grew up, but I have not stopped fearing the dark.
- Büyümüştüm, ama karanlıktan korkmaktan vazgeçmedim
I have never seen any reason to be frightened of the dark.
- Karanlıktan korkmak için bir neden göremiyorum.
I don't want to be afraid of Tom anymore.
- Artık Tom'dan korkmak istemiyorum.
What do I have to be afraid of?
- Neyden korkmak zorundayım?
We go to the cinema to be scared by watching horror movies.
- Korku filmlerini izleyip korkmak için sinemaya gidiyoruz.
There's no reason to be scared.
- Korkmak için hiçbir neden yok.
I have never seen any reason to be frightened of the dark.
- Karanlıktan korkmak için bir neden göremiyorum.
We go to the cinema to be scared by watching horror movies.
- Korku filmlerini izleyip korkmak için sinemaya gidiyoruz.
Tom is too stupid to be scared.
- Tom korkmak için çok aptal.
There's no reason to be afraid.
- Korkmak için hiçbir sebep yok.
You don't have to be afraid.
- Korkmak zorunda değilsin.
I don't want to be afraid of Tom anymore.
- Artık Tom'dan korkmak istemiyorum.
What do I have to be afraid of?
- Neyden korkmak zorundayım?
We go to the cinema to be scared by watching horror movies.
- Korku filmlerini izleyip korkmak için sinemaya gidiyoruz.
It's normal to be scared. I'm scared too, you know.
- Korkmak normaldir. Bende korkarım, bilirsin.
I have never seen any reason to be frightened of the dark.
- Karanlıktan korkmak için bir neden göremiyorum.
What do I have to be afraid of?
- Neyden korkmak zorundayım?
I don't want to be afraid of Tom anymore.
- Artık Tom'dan korkmak istemiyorum.
Only a fool doesn't fear the sea.
- Sadece bir aptal denizden korkmaz.
He is too dumb to fear danger.
- O, tehlikeden korkmayacak kadar aptaldır.
It's nothing, don't be afraid!
- Bu şey yok, korkmayın!
Don't be afraid of making mistakes.
- Hatalar yapmaktan korkmayın.
They fear that he may be dead.
- Onun ölü olabileceğinden korkuyorlar.
That boy could not enter for fear of the dog.
- O, köpeğin korkusundan giremedi.
He may dread to learn the results.
- O, sonuçları öğrenmeye korkabilir.
Tom dreads going to work tomorrow.
- Tom yarın işe gitmeye korkuyor.
It will end well, never fear!
- İyi sona erecek, hiç korkma!
Don't be afraid to make mistakes when speaking English.
- İngilizce konuşurken hata yapmaktan korkmayın.
It's nothing, don't be afraid!
- Bu şey yok, korkmayın!
Follow me and have no fear.
- Beni takip et ve korkma.