konum

listen to the pronunciation of konum
Türkçe - İngilizce
location

However, the amount of wind available varies with the location and the season of the year. - Ancak, mevcut rüzgar miktarı konumu ve yılın sezonu ile değişir.

I'll look up the location of the town on my map. - Haritamda kasabanın konumuna bakacağım.

position

I understand your position perfectly. - Senin konumunu mükemmel şekilde anlıyorum.

I am now in a delicate position. - Şu anda hassas bir konumdayım.

site, location; position, situation
(Ticaret) positioning
(Dilbilim) setting
(Bilgisayar) location of

William has discovered a correlation between the location of Mayan cities and the position of stars in constellations. - William Maya kentlerinin konumu ve takımyıldızlarındaki yıldızların konumu arasında bir ilişki keşfetti.

I'll look up the location of the town on my map. - Haritamda kasabanın konumuna bakacağım.

(Bilgisayar) where

Where is my position on the map? - Harita üzerindeki konumumuz neresidir?

situated
(Bilgisayar) look in
(Bilgisayar) in
(Meteoroloji) exposure
code
(Bilgisayar) offset
(Bilgisayar) save in
(Bilgisayar) at
(Bilgisayar) file locations
status
(Argo) pozzy
(Bilgisayar) create in
site
attitude
(Hukuk) position, orientation
lay
situation
lie

He lost his position just because he refused to tell a lie. - Konumunu yitirdi çünkü yalan söylemekten kaçınmıştı.

site, location
standing
state

Paradoxically, the President of Turkey is the de jure head of state but has no legal role in government. - Türkiye Cumhurbaşkanı, paradoksal bir biçimde hukuken devletin başı olmasına rağmen hükümet içinde yasal bir konumu yoktur.

station
configuration
(Pisikoloji, Ruhbilim) locus
place

It's not his place to tell me what to do. - Bana ne yapacağımı söylemek onun konumu değil.

condition
konum adı
(Bilgisayar) location name
konum anahtarı
(Bilgisayar,Teknik) position switch
konum açısı
bearing
konum belirleme yanıtı
(Bilgisayar,Teknik) positional response
konum belirleyici
(Bilgisayar) locator
konum bilgisi
(Bilgisayar) location information
konum denetim dizgesi
(Bilgisayar) position control system
konum değiştirme
(Askeri) transposition
konum değiştirmek
changeover
konum duyargacı
(Bilgisayar) position sensor
konum ekle
(Bilgisayar) add location
konum vektörü
(Matematik) radius vector
konum değiştirmek röle
(Bilgisayar) changeover
konum alıcısı
(Pisikoloji, Ruhbilim) proprioceptor
konum atlatan tuş
(Bilgisayar) escaping key
konum atlatmayan tuş
nonescaping key , dead key
konum atlatmayan tuş
(Bilgisayar) dead key
konum atlatmayan tuş
(Bilgisayar) nonescaping key
konum bakınımı
(Havacılık) attitude storage
konum belirleme sinyali
(Bilgisayar,Teknik) positional signal
konum belirleyici
position finder
konum bulma
position finding
konum değiştir
(Bilgisayar) modify location
konum göstergesi
(Bilgisayar) position read-out
konum hesabı
reckoning
konum hissi
(Pisikoloji, Ruhbilim) position sense
konum ilerletme
form feed
konum ilerletme karakteri
(Bilgisayar,Teknik) form feed character
konum jeti
(Havacılık) attitude jet
konum kodu
position code
konum kutusu
(Bilgisayar) position box
konum mevki raporlama sistemi
(Askeri) position location reporting system
konum okuma
(Bilgisayar,Teknik) position read out
konum planı
location plan
konum roketi
(Havacılık) attitude rocket
konum rölesi
positioning relay
konum tahmini
(Havacılık) dead reckoning
konum ve park lambaları
(Otomotiv) position and parking lamps
konum vektörü
position vector
konum verisi
(Bilgisayar) geodata
konum yöneyi
(Matematik) position vector
ekolojik konum
(Çevre) niche
dikey konum
(Bilgisayar) vert position
toplumsal konum
station
yatay konum
(Bilgisayar) horiz position
yeni konum
(Bilgisayar) new location
coğrafi konum
geographical location
ara konum
(Askeri) intermediate location
boyut, faaliyet, konum, birlik, zaman ve teçhizat
(Askeri) size, activity, location, unit, time, and equipment
coğrafi konum; coğrafi konum kodu
(Askeri) geographic location; geographic location code
düşman konum korelasyon unsuru
(Askeri) enemy situation correlation element
fiziki konum
physical position
fiziki konum
physical location
fiziksel konum
physical position
fiziksel konum
physical location
gerçek konum
(Askeri) actual placement
ilk konum hatası
(Askeri) initial position error
jeopolitik konum
(Politika, Siyaset) geopolitical position
karşı konum
syzygy
karşı konum
opposition
kelebek konum sinyali
(Otomotiv) throttle position signal
kelebek konum spiral ayarı
(Otomotiv) throttle cable adjustment
normal konum
(Bilgisayar) normal position
otomatik konum
automatic position
seri konum
(Pisikoloji, Ruhbilim) serial position
tanrısal konum
deity
yüksekteki konum
perch
önemsiz konum
back seat
Türkçe - Türkçe
Durum, yer, vaziyet, pozisyon
Bir kimsenin veya bir şeyin bir yerdeki durumu veya duruş biçimi, pozisyon
Bir şehrin uzak ve yakın çevresiyle her türlü ilişkisini sağlayan ve şehrin gelişmesini etkileyen coğrafi şartlarının bütünü
Pozisyon
Yeryüzünde bir noktanın, enlem ve boylamların yardımıyla bulunan yeri
konuş
vaziyet
coğrafi konum
bir yerin harita üzerindeki yeri
coğrafi konum
(Coğrafya) Yeryüzündeki herhangi bir alanın bulunduğu yere, o alanın coğrafi konumu denir. Coğrafi konum, matematik konum ve özel konum olarak iki şekilde ifade edilir
konum