kontrol edilebilir

listen to the pronunciation of kontrol edilebilir
Türkçe - İngilizce
manageable
containable
kontrol edilebilir rüya
lucid dream
kontrol edilebilir rüya
lucid dreaming
kontrol et
{f} check

We should check the spread of the disease. - Biz hastalığın yayılmasını kontrol etmeliyiz.

The defenders checked the onslaught by the attackers. - Savunucular saldırganlar tarafından yapılan saldırıyı kontrol etti.

kontrol et
check it out

We'd better check it out. - Bunu kontrol etsek iyi olur.

I want to check it out. - Bunu kontrol etmek istiyorum.

kontrol et
{f} overhaul
kontrol et
{f} control

Try to control yourselves. - Kendinizi kontrol etmeye çalışın.

Some things in life are beyond our ability to control. - Hayatta bazı şeyler kontrol etme yeteneğimizin ötesindedir.

kontrol et
{f} discipline
kontrol et
{f} controlling

The next four to six weeks are crucial in controlling the massive Ebola outbreak. - Önümüzdeki 4 ila 6 hafta, büyük Ebola salgınını kontrol etmekte çok önemlidir.

Would it be fair to say you have a problem controlling your anger? - Öfkenizi kontrol etmekte bir sorununuzun olduğunu söylemek adil olur mu?

kontrol et
{f} controlled

Tom wanted to hit Mary, but he controlled himself. - Tom Mary'ye vurmak istedi ama kendini kontrol etti.

Aliens controlled Earth's progress in secret. - Yabancılar gizlice Dünya'nın ilerlemesini kontrol etti.

kontrol et
checked

Tom checked his rearview mirror before pulling out into traffic. - Tom trafiğe çıkmadan önce dikiz aynasını kontrol etti.

Tom started the coffee brewing, then checked his email. - Tom kahve demlemeye başladı, sonra epostasını kontrol etti.

erişim kontrol listesi; müsaade edilebilir yük miktarı
(Askeri) access control list; allowable cabin load
kontrol edilebilir