I buy canned goods in bulk.
- Toptan konserve ürünler alırım.
Pears are canned in this factory.
- Armutlar bu fabrikada konservelenir.
Tom got mercury poisoning because he ate canned tuna every day.
- Tom her gün konserve ton balığı yediği için civa zehirlenmesi oldu.
Tom wasn't able to get the electric can opener to work.
- Tom elektrikli konserve açacağını çalıştıramadı.
Preserves must be stored in a jar with an airtight seal.
- Konserveler hava geçirmez bir conta ile kavanozda saklanmalıdır.
Preserves must be stored in a jar with an airtight seal.
- Konserveler hava geçirmez bir conta ile kavanozda saklanmalıdır.