He is one of my neighbors.
- O, benim komşularımdan biri.
He is one of my neighbors.
- O, komşularımdan biri.
My home town is adjacent to the ocean.
- Memleketim okyanusa komşu.
France is adjacent to Spain.
- Fransa, İspanya ile komşudur.
My neighbours have already explained to me who Björk is.
- Komşularım bana zaten Björk'ün kim olduğunu açıkladılar.
They set fire to their neighbour's house in revenge.
- Onlar intikam için komşularının evini ateşe verdi.
The army made inroads into the neighboring country.
- Ordu komşu ülkeye baskınlar yaptı.
The police charged him with leaking information to a neighboring country.
- komşu ülke için bilgi sızıntılarıyla yüklüdür,polis.
The Joneses go to the store.
- Komşular mağazaya gidiyor.
The music coming from next door was loud and annoying.
- Bitişik komşudan gelen müzik yüksek ve rahatsız ediciydi.
Tom is our next door neighbor.
- Tom bizim yan komşumuz.
The Joneses go to the store.
- Komşular mağazaya gidiyor.
The two neighbouring countries differ from each other in all respects.
- İki komşu ülke her açıdan birbirinden farklıdır.
The border between the two neighbouring countries remains closed.
- İki komşu ülke arasındaki sınır kapalı kalır.
I only want to be a good neighbor.
- Sadece iyi bir komşu olmak istiyorum.
I just want to be a good neighbor.
- Sadece iyi bir komşu olmak istiyorum.
Tom tried to be neighborly.
- Tom komşu gibi olmaya çalıştı.
I'm just trying to be neighborly.
- Sadece komşu gibi olmaya çalışıyorum.
Bill boasts of owning the biggest car in the neighborhood.
- Bill kendi büyük arabasıyla komşularına karşı övünür.
You should do all you can to help your neighbours.
- Komşularına elinden gelen bütün yardımı yapmalısın?
My neighbours have already explained to me who Björk is.
- Komşularım bana zaten Björk'ün kim olduğunu açıkladılar.
Tom is our next door neighbor.
- Tom bizim kapı komşumuz.
Tom married the girl next door.
- Tom kapı komşusu kızla evlendi.
He is one of my neighbors.
- O, komşularımdan biri.
She tried to spice up the conversation with gossip about the neighbors.
- O, konuşmayı komşular hakkındaki dedikodu ile tatlandırmaya çalıştı.