I've lost or broken all my necklaces.
- Bütün kolyelerimi kaybettim ya da kırdım.
Tom pulled out some necklaces from his bag and told Mary to choose the one she liked.
- Tom çantasından bazı kolyeler çıkardı ve Mary'ye beğendiği birini seçmesini söyledi.
Tom broke into Mary's house and stole her pearl necklace.
- Tom Mary'nin evine girdi ve onun inci kolyesini çaldı.
This necklace of Jane's is a gift from her grandmother.
- Jane'in kolyesi onun büyük annesinden bir hediyedir.
My aunt gave me the pendant I'm wearing.
- Taktığım kolyeyi bana teyzem verdi.
I'll give you this pendant.
- Bu kolyeyi size vereceğim.