kolaylıkla

listen to the pronunciation of kolaylıkla
Türkçe - İngilizce
with ease

She did the job with ease. - İşi kolaylıkla yaptı.

He did the crossword with ease. - O çapraz bulmacayı kolaylıkla çözdü.

easily

She managed to get what she desired easily. - Arzu ettiğini kolaylıkla alabildi.

This device made it possible to turn sea-water into fresh water easily. - Bu cihaz deniz suyunu kolaylıkla içme suyuna çevirmeyi mümkün kıldı.

soon
ease

I'm amazed by the ease with which you solve the problem. - Ben problemi kolaylıkla çözmene şaşırdım.

She did the job with ease. - İşi kolaylıkla yaptı.

lightly
hands down
quite easily
easy

The convenient thing about this electronic dictionary is that it's easy to carry anywhere. - Bu elektronik sözlüğün işe yarar şeylerinden biri herhangi bir yere kolaylıkla taşınabilmesidir.

fluently
swimmingly
in a breeze
(Mukavele) readily
fluent
kolaylıkla kazanmak
win hands down
Türkçe - Türkçe
Sıkıntı çekmeden, güçlüklere uğramadan, kolayca
Sıkıntı çekmeden, güçlüklere uğramadan, kolayca: "Bu telgrafla meydana çıkan yeni meseleyi kolaylıkla çözecekti."- H. E. Adıvar
çarçabuk
haydi haydi
kolaylıkla