koşulda

listen to the pronunciation of koşulda
Türkçe - İngilizce

koşulda teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

koşul
provision
koşul
conditions

Tom and Mary demanded better working conditions. - Tom ve Mary daha iyi çalışma koşulları talep etti.

That politician is well versed in internal and external conditions. - O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir.

koşul
string
koşul
circumstance, condition; stipulation, clause
koşul
circumstance

Under the circumstances, bankruptcy is inevitable. - Bu koşullar altında, iflas kaçınılmazdır.

Under the circumstances, bankruptcy is inevitable. - Koşullar altında iflâs kaçınılmazdır.

koşul
(Bilgisayar) where
koşul
term

Would you accept those terms? - O koşulları kabul eder misin?

The next step was to negotiate terms of a peace treaty. - Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti.

koşul
(Bilgisayar) when the
koşul
(Bilgisayar) while
koşul
clause
koşul
restriction
koşul
constraint

I think I've showed considerable constraint under the circumstances. - Ben bu koşullar altında önemli bir baskı gösterdiğimi düşünüyorum.

koşul
(Bilgisayar) when

When we borrow money, we must agree to the conditions. - Para borç aldığımızda koşulları kabul etmeliyiz.

koşul
(Bilgisayar) cond

That politician is well versed in internal and external conditions. - O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir.

Health is an important condition of success. - Sağlık başarı için önemli bir koşuldur.

koşul
reservation
koşul
condition

You can have the last word with a woman, on the condition that it is yes. - Evet olması koşuluyla, bir kadına son sözü söyleyebilirsin.

That politician is well versed in internal and external conditions. - O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir.

her koşulda
under all circumstancesin any condition
koşul
stipulation
koşul
requirement
koşul
(Hukuk) condition, provision
koşul
proviso
koşul
state
Türkçe - Türkçe

koşulda teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

koşul
Bir şeyin kendi özelliğini kazanması için, bulunması gereken durum, gerekli olan özellik
koşul
Bir şeyin kendi özelliğini kazanması için, bulunması gereken durum, gerekli olan özellik: "Türk Eli'nin uluları bu koşullar altında yeni toprakların, yeni vatanların gereğini duyar olmuştu."- N. Araz
koşul
Bir antlaşmada belirlenen hükümlerden her biri
koşul
Şart
koşulda