koşuşturma

listen to the pronunciation of koşuşturma
Türkçe - İngilizce
bustle

I miss the hustle and bustle of city life. - Şehir hayatının koşuşturmasını özledim.

whirl
rat race, hustle and bustle
sprint
commotion
hustle and bustle
rush

The morning rush is at its peak now. - Sabah koşuşturmacası şimdi zirvede.

Today I'm working a little late so as to avoid a rush in the morning. - Sabahleyin bir koşuşturmadan kaçınmak için bugün biraz geç saatlere kadar çalışacağım.

(Ev ile ilgili) rat race

I want to get away from the rat race. - Koşuşturmadan kurtulmak istiyorum.

hustle

I miss the hustle and bustle of city life. - Şehir hayatının koşuşturmasını özledim.

koşuşturma halinde
on the trot
koşuşturmak
bustle
koşuş
{i} trot

The old man set off at a quick trot. - Yaşlı adam hızlı bir koşuşturmayla yola çıktı.

koşuşturmak
scurry
koşuşturmak
rush
koşuşturmak
scamper
koşuşturmak
rush about
koşuşturmak
bustle about
koşuşturmak
scour about
koşuşturmak
hustle
koşuşturmak
sprint
koşuşturmak
scour
koşuşturmak
to bustle about
koşuşturmak
to run hither and yon, rush from one place to another
koşuşturmak
chase
Türkçe - Türkçe
Koşuşturmak işi
Koşuşturmak
koşuşmak
koşuşturmak
Bir işi izlemek veya birçok işi yapmak amacıyla sürekli olarak gidip gelmek, koşuşmak
koşuşturma