Futbol, dünyada en çok bilinen spordur.
- Football is the most known sport in the world.
Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir.
- Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.
Onun adı kasabadaki herkes tarafından bilinmektedir.
- His name is known to everyone in the town.
Onun adı bu kasabada herkesçe bilinmektedir.
- His name is known to everyone in this town.
Sony tüm dünyada tanınan bir markadır.
- Sony is a brand known around the world.
Bir sosyete moda toplumda iyi tanınan ve sosyal faaliyetlere ve eğlenceye düşkün bir kişidir.
- A socialite is a person who is well known in fashionable society and is fond of social activities and entertainment.
O hem Hindistan'da hem de Çin'de iyi tanınmaktadır.
- She is well known in both India and China.
O hem Japonya'da hem de Amerika Birleşik Devletlerinde iyi tanınmaktadır.
- She is well known both in Japan and in the United States.
San Fransisko, sisi ve diğer şeylerin arasında tepeleri ile ünlüdür.
- San Francisco is known for its fog and its hills among other things.
Geçmiş sadece bilinir, değişmez. Gelecek ise sadece değişir, bilinmez.
- The past can only be known, not changed. The future can only be changed, not known.
Firma, yüksek kaliteli ürünleriyle bilinmektedir.
- The firm is known for its high-quality products.
O, bir şarkıcı olarak iyi tanınmıştır.
- As a singer, she's well known.
O bölgede, çok iyi tanınmış bir şarap üretilir.
- A very well known wine is produced in that region.
... and it is the ugliest theory known to science, but it works. ...
... AUDIENCE: Your wife's been known to wear some pretty ...