Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir.
- Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.
Uranus'un kara, kaya parçaları şeklinde nesneleri içeren, onbir bilinen halkası vardır.
- Uranus has eleven known rings, which contain dark, boulder-sized particles.
Sony tüm dünyada tanınan bir markadır.
- Sony is a brand known around the world.
Bir sosyete moda toplumda iyi tanınan ve sosyal faaliyetlere ve eğlenceye düşkün bir kişidir.
- A socialite is a person who is well known in fashionable society and is fond of social activities and entertainment.
Tanınmak istemiyorum.
- I don't want to be known.
O hem Hindistan'da hem de Çin'de iyi tanınmaktadır.
- She is well known in both India and China.
San Fransisko, sisi ve diğer şeylerin arasında tepeleri ile ünlüdür.
- San Francisco is known for its fog and its hills among other things.
O bir şarkıcı olarak iyi tanınmıştır.
- She's well known as a singer.
Brezilya edebiyatındaki en tanınmış kitaplardan biri.
- It's one of the best known books in Brazilian literature.
Geçmiş sadece bilinir, değişmez. Gelecek ise sadece değişir, bilinmez.
- The past can only be known, not changed. The future can only be changed, not known.
Firma, yüksek kaliteli ürünleriyle bilinmektedir.
- The firm is known for its high-quality products.
Sibirya Demiryolu, dünyadaki bir defada en uzun ve en iyi bilinen demiryoludur.
- The Siberian Railway is at once the longest and best known railway in the world.
Manhattan New York'ta en iyi bilinen ilçedir.
- Manhattan is the best-known borough in New York.
Örümceklerin böcek olmadıkları iyi bilinen bir gerçektir.
- It's a well-known fact that spiders aren't insects.
Bu iyi bilinen bir gerçek.
- It's a well-known fact.
O bölgede, çok iyi tanınmış bir şarap üretilir.
- A very well known wine is produced in that region.
O, ülkemizde iyi tanınmıştır.
- He is well known in our country.
Bir sosyete moda toplumda iyi tanınan ve sosyal faaliyetlere ve eğlenceye düşkün bir kişidir.
- A socialite is a person who is well known in fashionable society and is fond of social activities and entertainment.
Sami iyi tanınan bir avukat tuttu.
- Sami hired a well known attorney.
I wouldn't make this known to anyone else, if I were you.
The decision was made known when it appeared on the evening news.
A common approach is for the server to accept messages at a well-known port.
... is what ' what is known as Fast and Furious. Which was a program under this administration, ...
... ln the known universe, ...