The army decided to clone hundreds of copies of the handsome, athletic man.
- Ordu yakışıklı, atletik adamın yüzlerce kopyasını klonlamaya karar verdi.
Living in a colony on Titan, Tomas' grandson was a clone of his son, who was a clone of himself, Tomas. They were three generations of clones.
- Titan'da bir kolonide yaşamak: Tomas'ın torunu, Tomas'ın kendi klonu olan oğlunun klonuydu. Onlar üç kuşak klondu.