The clinic allowed only two visitors per patient at any one time.
- Klinik, bir seferde hasta başına iki ziyaretçiye izin verdi.
You're needed in the clinic.
- Klinikte size ihtiyaç var.
The clinical evidence for the effect of acupuncture in the treatment of SAR is still controversial.
- SAR tedavisinde akupunkturun etkisiyle ilgili klinik kanıtlar hala tartışmalıdır.
The clinical records in most hospitals are kept in alphabetical order.
- Pek çok hastanede klinik kayıtları alfabetik sıraya göre tutulur.
Tom is clinically depressed.
- Tom klinik olarak depresyondadır.