kirada

listen to the pronunciation of kirada
Türkçe - İngilizce
for hire
for rent, for lease
kira
rent

I rent a room by the month. - Ben bir aylığına bir oda kiraladım.

I'd like to rent a house. - Bir ev kiralamak istiyorum.

kira
hire

Tom was killed by a hired assassin. - Tom kiralık bir katil tarafından öldürüldü.

Tom wanted to hire a detective. - Tom bir dedektif kiralamak istedi.

kirada olmak
1. (for a house, apartment, office, etc.) to be rented, Brit. be let; (for a car, boat, horse, machine, etc.) to be rented, Brit. be hired; to be leased. 2. (Konuşma Dili) to be in/live in a rented place, be in/occupy rented quarters
kirada oturmak
to live in a rented flat/house
kira
renting, leasing, hiring; rent, hire
kira
hiring

In addition to hiring me, he gave me a piece of advice. - Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.

kira
renting

Tom made some extra money by renting one of his rooms to a college student. - Tom odalarından birini bir üniversite öğrencisine kiralayarak ekstra para kazandı.

I was thinking of renting something in town. - Kasabada bir şey kiralamayı düşünüyordum.

kira
lease

Didn't you sign a lease? - Bir kira sözleşmesi imzaladınız mı?

Didn't you sign a lease? - Bir kira sözleşmesi imzaladın mı?

kira
rental

Carole is driving a rental car. - Carole kiralık bir araba kullanıyor.

This shop is a rental video shop. - Bu dükkân kiralık video dükkânıdır.

kira
rentals
kira
rent (money)
kira
renting, Brit. letting (a house, apartment, office, etc.); renting, Brit. hiring (a car, boat, horse, machine, etc.); leasing; chartering (a boat, bus, plane, etc.)
İngilizce - İngilizce

kirada teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

Kira
A female given name of modern usage, variant of Kyra or directly borrowed from its Russian equivalent Кира (Kira) ; ultimately of Persian origin
Kira
of modern usage, variant of Kyra or directly borrowed from its Russian equivalent Кира (Kira) ; ultimately of Persian origin
Türkçe - Türkçe

kirada teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Kira
(Osmanlı Dönemi) ŞEBR
Kira
(Hukuk) İCAR
kira
Bir konutun, bir mülkün veya taşıt gibi herhangi bir şeyin belli bir bedel karşılığında, bir süre için sahibi tarafından başkasına verilmesi, icar: "Eski kirayı yükseltiyorum, isterseniz gidin mahkemeye."- Ç. Altan
kira
Kiralık ev
kira
icar
kira
Kiralık ev: "O zamana kadar kira köşelerinde sürünmekten bir tat, bin feryat, türlü sıkıntılara giriftar olmuş iken..."- H. Z. Uşaklıgil
kira
Bir konutun, bir mülkün veya taşıt gibi herhangi bir şeyin belli bir bedel karşılığında, bir süre için sahibi tarafından başkasına verilmesi, icar
kira
Bu biçimde tutulan bir şey için karşılık olarak ödenen para
kira
Bu biçimde tutulan bir şey için karşılık olarak ödenen para: "Kira ile aldım, zaten bu yüzden de geciktim ya!"- R. H. Karay
kirada