kiler

listen to the pronunciation of kiler
Türkçe - İngilizce
cellar

Despite her foreboding, Mary entered the cellar. - Onun önsezisine rağmen Mary kilere girdi.

Marilla took a candle and explored the cellar. - Marilla bir mum aldı ve kileri araştırdı.

storeroom
buttery
(Gıda) storage bin
flake
(Gıda) dry foods storage
office
larder
still room
pantry, larder
pantry, larder, cellar, storeroom
pantry

Sami put the grocery bag in the pantry. - Sami alışveriş torbasını kilere koydu.

There's plenty of food in the pantry. - Kilerde bol miktarda yiyecek var.

spence
kiler ekipmanı
pantry equipment
kiler gibi küçük oda
stillroom
kiler gibi küçük oda
still room
kiler sandığı
pantry box
Türkçe - Türkçe
Yiyecek, içecek ve erzakın saklandığı oda, ambar veya dolap
Yiyecek ve erzak saklanan oda ya da dolap
Erzak odası
hzınlık
khayat
merek
paska
haro
serender
KİLER
(Osmanlı Dönemi) Erzak koymağa mahsus dolap. Yiyecek, içecek şeyler koyulan mahzen, anbar veya oda. Bak: Kilar