I bought a new personal computer yesterday.
- Dün yeni bir kişisel bilgisayar satın aldım.
Because the personal computer here cannot change the system, nothing can be done.
- Buradaki kişisel bilgisayar sistemi değiştiremediği için hiçbir şey yapılamaz.
She had an individual style of speaking.
- Onun kişisel bir konuşma tarzı vardı.
Self-help books are very popular in America.
- Kişisel gelişim kitapları Amerika'da çok popüler.
Self-publishing is much easier now in the age of the Web.
- Kişisel yayıncılık şimdi web çağında çok daha kolaydır.
Tom put all his belongings in a small suitcase.
- Tom tüm kişisel eşyalarını küçük bir valize koydu.
They are all my personal belongings.
- Onların hepsi benim kişisel eşyalarım.
May I leave my belongings on the bus?
- Kişisel eşyalarımı otobüste bırakabilir miyim?
Are these all your belongings?
- Bütün bunlar kişisel eşyalarınız mı?
The suspect had to lay all his personal effects on the table.
- Şüpheli tüm kişisel eşyalarını masaya koymak zorunda kaldı.
I'll personally visit you.
- Kişisel olarak sizi ziyaret edeceğim.
Tom didn't take it personally.
- Tom onu kişisel olarak almadı.
Self-help books are very popular in America.
- Kişisel gelişim kitapları Amerika'da çok popüler.