All Tom wanted was eight hours of uninterrupted sleep.
- Tom'un bütün istediği sekiz saatlik kesintisiz uykuydu.
Although I slept uninterrupted for 12 hours last night, I still feel pretty tired.
- Dün gece on iki saat kesintisiz uyumama rağmen hala oldukça yorgun hissediyorum.
Is there a nonstop flight to New York?
- New York'a kesintisiz uçuş var mı?
Tom talked nonstop for a full hour.
- Tom tam bir saat boyunca kesintisiz konuştu.
He doesn't allow interruptions.
- O, kesintilere izin vermez.
Tom was annoyed at the interruption.
- Tom kesintide rahatsız oldu.
Many fear that cuts in the defense budget will undermine the military's effectiveness.
- Birçokları, savunma bütçesindeki kesintilerin ordunun etkinliğini baltalayacağından korkuyorlar.
The banker's pay cut was temporary, not permanent.
- Bankerin maaş kesintisi geçiciydi, kalıcı değil.
The library near my house is now open only three days a week due to budget cutbacks.
- Evimin yanındaki kütüphane bütçe kesintileri yüzünden şimdi haftada yalnızca üç gün açık.
Tom and Mary lost their jobs due to budget cutbacks.
- Tom ve Mary bütçe kesintileri yüzünden işlerini kaybettiler.