Tom got eight hours of uninterrupted sleep.
- Tom kesintisiz sekiz saat uyudu.
All Tom wanted was eight hours of uninterrupted sleep.
- Tom'un bütün istediği sekiz saatlik kesintisiz uykuydu.
Nonstop flights are almost always more expensive.
- Kesintisiz uçuşlar neredeyse her zaman daha pahalıdır.
Tom talked nonstop for a full hour.
- Tom tam bir saat boyunca kesintisiz konuştu.
He doesn't allow interruptions.
- O, kesintilere izin vermez.
Pardon the interruption.
- Kesintiyi bağışlayın.
There's been a power cut.
- Bir elektrik kesintisi vardı.
Many fear that cuts in the defense budget will undermine the military's effectiveness.
- Birçokları, savunma bütçesindeki kesintilerin ordunun etkinliğini baltalayacağından korkuyorlar.
The library near my house is now open only three days a week due to budget cutbacks.
- Evimin yanındaki kütüphane bütçe kesintileri yüzünden şimdi haftada yalnızca üç gün açık.
Her job was eliminated due to budget cutbacks.
- Onun işi bütçe kesintileri yüzünden tasfiye edildi.