Two times two is four.
- İki kere iki dört eder.
Four times five is 20.
- Dört kere beş 20'dir.
Two times two is four.
- İki kere iki dört eder.
Tom has told me that same joke more than ten times.
- Tom aynı fıkrayı bana on kereden fazla anlattı.
I met your father once.
- Bir keresinde babanla karşılaştım.
I have seen a panda once.
- Bir keresinde bir panda gördüm.
He wouldn't have thought twice.
- O iki kere düşünmezdi.
Tom shot Mary twice in the leg.
- Tom, Mary'yi bacağından iki kere vurdu.
I've already told him this a thousand times.
- Zaten ona bunu bin kere söyledim.
Measure thrice, cut once.
- Üç kere ölç, bir kere kes.
Measure thrice, cut once.
- üç kere düşün bir kere söyle.