kerâmet

listen to the pronunciation of kerâmet
Türkçe - İngilizce
oracle
miracle, miraculous deed
miracle
wonder
keramat
prophecy
keramet buyurdunuz/te bulundunuz
What wonderful things you say!
keramet sahibi
miracle worker
nikâhta keramet vardır
(Atasözü) Don't worry about being mismatched; get married and you'll see that everything will work out fine
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) Allah (C.C.) indinde makbul bir veli abdin (yâni, âdi beşeriyyetten bir derece tecerrüd edebilen zatların) lütf-u İlâhî ile gösterdiği büyük mârifet. Velâyet mertebelerinde yükselen bir abdin hilaf-ı âdet hâli
(Osmanlı Dönemi) İkram, ağırlama KERAMET-İ ALEVİYE (R.A.) Hz. Ali Efendimize âid keramet. (Bak: Kaside-i Ercuze
(Osmanlı Dönemi) Bağış, kerem
Olağanüstü durum
Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan doğaüstü durum
Keramet sayılabilecek nitelikte olan şey
Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı durum
(Osmanlı Dönemi) Allah indinde makbul bir kulun Allah'ın lütfu ile gösterdiği büyük mârifet
kerâmet