kelepçele

listen to the pronunciation of kelepçele
Türkçe - İngilizce
handcuffs

I was looking for some excitement so I decided to bring the handcuffs. - Biraz heyecan arıyordum bu yüzden kelepçeleri getirmeye karar verdim.

The police officer removed Tom's handcuffs. - Polis memuru Tom'un kelepçelerini çıkardı.

shackle
kelepçelemek
(Kanun) cuff
kelepçelemek
iron
kelepçelemek
handcuff
kelepçelemek
manacle
kelepçelemek
to handcuff
kelepçelemek
shackle
kelepçelemek
to handcuff, to manacle
Türkçe - Türkçe
kelepçele