kelâm

listen to the pronunciation of kelâm
Türkçe - Türkçe
(Hukuk) Söz
(Osmanlı Dönemi) Söz. Bir mânayı ifâde eden, bir maksadı anlatan ifâde
(Osmanlı Dönemi) Allah'a mahsus bir sıfat
(Osmanlı Dönemi) Fık: Allah (C.C.) Kelâm sıfatını da hâizdir. Onun kelâmı harften ve savttan (sesden) münezzehtir, ezelidir, ebedidir
(Osmanlı Dönemi) Ist: Hikmet ve mantık esaslarıyla Allah'ın (C.C.) varlığı, birliği, İslâmiyetin doğruluğu ve hakkaniyetinden bahseden ilim. (Bak: İlm-i kelâm ve Kelâmullâh)
Söyleyiş biçimi, söyleme
Tanrı'nın varlığını ve İslam dininin doğruluğunu konu edinen bilim
Söz: "Mecliste arif ol kelamı dinle / El iki söylerse sen birin söyle."- Karacaoğlan
Söz laf
(Osmanlı Dönemi) söz, lâf, konuşmak · mantık ve hikmete uygun olarak İslâmî esaslar çerçevesinde Allah'ın varlığı, sıfatları ve İslâm'ın doğruluğundan bahseden ilim
kelâm-ı kadim
Kadim kelâm olan Kur’ân
HÂSILI KELÂM
(Osmanlı Dönemi) (Hâsıl-ı kelâm) Sözün kısacası, sözün kısası
İRADI KELAM
(Hukuk) Söz söyleme
kelâm