kazma teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- pickaxe
- pickax
- digging
How horrible, fantastic, incredible it is that we should be digging trenches and trying on gas-masks here because of a quarrel in a far away country between people of whom we know nothing.
- Kim olduklarını bilmediğimiz insanların arasında, çok uzak bir ülkedeki savaş yüzünden burada gaz maskeleri denemek ve hendekler kazmak zorunda olmamız ne kadar korkunç, fantastik, inanılmaz.
Tom and I plan to start digging a well tomorrow morning.
- Tom ve ben bir kuyu kazmaya başlamayı planlıyoruz.
- excavation
- engraved; incised
- pick, pickax; mattock
- pick
I have a pick, two shovels and a wheelbarrow.
- Bir kazmam, iki küreğim ve bir el arabam var.
Tom dug a hole with a pick and a shovel.
- Tom kazma ve kürekle bir çukur kazdı.
- mattock
- dug; trenched; excavated
- dig
I want you to dig a hole.
- Ben bir çukur kazmanı istiyorum.
Tom grabbed one of the shovels and started digging.
- Tom küreklerden birini aldı ve kazmaya başladı.
- digging, excavation
- pickaxe, pick, pickax; digging, excavation; fool, idiot, ass
- digger
- pike
- fool
- idiot
- cutting
- jerk
- spud
- diggers
- kazmak
- dig
You have to dig deeper.
- Daha derine kazmak zorundasın.
Arguing with a woman is like trying to drown the water, burn the fire, dig the soil or catch the air.
- Bir kadınla tartışmak suyu boğmaya çalışmak, ateşi yakmak, toprağı kazmak ya da havayı yakalamaya çalışmak gibidir.
- kazma (sivri)
- pick
- kazma açısı
- digging angle
- kazma derinliği
- digging depth
- kazma dişli
- toothy
- kazma gibi
- large and protruding
- kazma gibi large and protruding
- (tooth)
- kazma kuvveti
- digging force
- kazma kürek
- digging tools
- kazma kürek
- (pickax and shovel) digging tools
- kazma makinesi
- excavator
- kazma resim engraving
- (picture)
- kazma sallayan madenci
- pikeman
- kazma yazı
- incised script
- kazmak
- spud
- kazmak
- {f} mine
- hendek kazma makinesi
- (Tarım,Teknik) trencher
- kazmak
- dig with
- kazmak
- goose
- kazmak
- dyke
- kazmak
- burrow
- kazmak
- grub up
- kazmak
- remove earth
- kazmak
- sink
- kazmak
- excavate
- kazmak
- dig up
- Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır
- (Atasözü) Cast never a clout till may is out
- baltall kazma
- baltall Digg
- kazmak
- pick up
- kazmak
- to dig
- kazmak
- the dig
- mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır
- (deyim) Never cast a clout until May is out
- mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır
- (deyim) Cast not a clout till May be out
- elle kazma
- hand excavating
- hendek kazma
- entrenchment
- kazmak
- trench
How horrible, fantastic, incredible it is that we should be digging trenches and trying on gas-masks here because of a quarrel in a far away country between people of whom we know nothing.
- Kim olduklarını bilmediğimiz insanların arasında, çok uzak bir ülkedeki savaş yüzünden burada gaz maskeleri denemek ve hendekler kazmak zorunda olmamız ne kadar korkunç, fantastik, inanılmaz.
- kazmak
- disinter
- kazmak
- pick
- kazmak
- hole
It took me about two and a half hours to dig a hole one meter in diameter and two meters in depth.
- Bir metre çapında ve iki metre derinliğinde bir çukur kazmak yaklaşık 2.5 saatimi aldı.
- kazmak
- to dig, excavate, or trench. kazdığı çukura kendisi düşmek to fall into one's own trap
- kazmak
- hollow out
- kazmak
- to dig, to excavate, to trench, to burrow
- kazmak
- hollow
- kazmak
- cave in
- kazmak
- cave
- kazmak
- grub
- mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır
- (Atasözü) In March there are sunny days when you'll open a door or a window; and there are also cold days when you'll burn up anything that's handy to keep warm (because your winter fuel supply is almost gone)
- toprak kazma
- earth movement