kazma teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- pickaxe
- pickax
- digging
How horrible, fantastic, incredible it is that we should be digging trenches and trying on gas-masks here because of a quarrel in a far away country between people of whom we know nothing.
- Kim olduklarını bilmediğimiz insanların arasında, çok uzak bir ülkedeki savaş yüzünden burada gaz maskeleri denemek ve hendekler kazmak zorunda olmamız ne kadar korkunç, fantastik, inanılmaz.
Tom grabbed one of the shovels and started digging.
- Tom küreklerden birini aldı ve kazmaya başladı.
- excavation
- engraved; incised
- pick, pickax; mattock
- pick
I have a pick, two shovels and a wheelbarrow.
- Bir kazmam, iki küreğim ve bir el arabam var.
Tom dug a hole with a pick and a shovel.
- Tom kazma ve kürekle bir çukur kazdı.
- mattock
- dug; trenched; excavated
- dig
I want you to dig a hole.
- Ben bir çukur kazmanı istiyorum.
Tom grabbed one of the shovels and started digging.
- Tom küreklerden birini aldı ve kazmaya başladı.
- digging, excavation
- pickaxe, pick, pickax; digging, excavation; fool, idiot, ass
- digger
- pike
- fool
- idiot
- cutting
- jerk
- spud
- diggers
- kazmak
- dig
Not a drop of rain fell for a month, so they had to dig a well.
- Bir aydır bir damla yağmur düşmedi. Bu yüzden bir kuyu kazmak zorunda kaldılar.
You have to dig deeper.
- Daha derine kazmak zorundasın.
- kazma (sivri)
- pick
- kazma açısı
- digging angle
- kazma derinliği
- digging depth
- kazma dişli
- toothy
- kazma gibi
- large and protruding
- kazma gibi large and protruding
- (tooth)
- kazma kuvveti
- digging force
- kazma kürek
- digging tools
- kazma kürek
- (pickax and shovel) digging tools
- kazma makinesi
- excavator
- kazma resim engraving
- (picture)
- kazma sallayan madenci
- pikeman
- kazma yazı
- incised script
- kazmak
- spud
- kazmak
- {f} mine
- hendek kazma makinesi
- (Tarım,Teknik) trencher
- kazmak
- dig with
- kazmak
- goose
- kazmak
- dyke
- kazmak
- burrow
- kazmak
- grub up
- kazmak
- remove earth
- kazmak
- sink
- kazmak
- excavate
- kazmak
- dig up
- Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır
- (Atasözü) Cast never a clout till may is out
- baltall kazma
- baltall Digg
- kazmak
- pick up
- kazmak
- to dig
- kazmak
- the dig
- mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır
- (deyim) Never cast a clout until May is out
- mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır
- (deyim) Cast not a clout till May be out
- elle kazma
- hand excavating
- hendek kazma
- entrenchment
- kazmak
- trench
How horrible, fantastic, incredible it is that we should be digging trenches and trying on gas-masks here because of a quarrel in a far away country between people of whom we know nothing.
- Kim olduklarını bilmediğimiz insanların arasında, çok uzak bir ülkedeki savaş yüzünden burada gaz maskeleri denemek ve hendekler kazmak zorunda olmamız ne kadar korkunç, fantastik, inanılmaz.
- kazmak
- disinter
- kazmak
- pick
- kazmak
- hole
It took me about two and a half hours to dig a hole one meter in diameter and two meters in depth.
- Bir metre çapında ve iki metre derinliğinde bir çukur kazmak yaklaşık 2.5 saatimi aldı.
- kazmak
- to dig, excavate, or trench. kazdığı çukura kendisi düşmek to fall into one's own trap
- kazmak
- hollow out
- kazmak
- to dig, to excavate, to trench, to burrow
- kazmak
- hollow
- kazmak
- cave in
- kazmak
- cave
- kazmak
- grub
- mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır
- (Atasözü) In March there are sunny days when you'll open a door or a window; and there are also cold days when you'll burn up anything that's handy to keep warm (because your winter fuel supply is almost gone)
- toprak kazma
- earth movement