kazıyıcı teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- {i} scraper
You can use a tongue scraper to clean your tongue.
- Dilinizi temizlemek için bir dil kazıyıcı kullanabilirsiniz.
- teeth
- scaler, scraper
- road grader
- scarifier
- (İnşaat) ripper
- (Biyokimya,Teknik) abrasive
- scaler
- ras
- scrapper
- etcher
- kazı
- {i} excavation
Lord Carnarvon financed the excavation of Tutankhamun's tomb.
- Lord Carnarvon, Tutankhamun'un mezarının kazısını finanse etti.
Human remains were found during the excavation.
- Kazı sırasında insan kalıntıları bulundu.
- kazı
- {i} dig
One man was seen digging with his bare hands.
- Bir adam çıplak elleri ile kazı yaparken görüldü.
They're digging a hole.
- Onlar çukur kazıyorlar.
- kazı
- (Askeri) grubbing
- kazı
- carving
- kazı
- cutting
- kazı
- excavate
- kazı
- {f} engraving
- kazı
- {f} scraping
- kazı
- engrave
- kazı
- {f} scraped
Tom scraped the mud off his boots.
- Tom botlarından çamuru kazıdı.
He scraped the mud off his boots.
- O, çamuru botlarından kazıyarak temizledi.
- kazı
- {f} scrape
He scraped the mud off his boots.
- O, çamuru botlarından kazıyarak temizledi.
She scraped her shoes clean before she entered the house.
- O, eve girmeden önce ayakkabılarını kazıyarak temizledi.
- kazı
- stoping
- kazı
- scratch
- kazı
- {f} engraved
- kazı
- excavation, dig; carving, engraving
- kazı
- (act of) engraving
- kazı
- (maden) workings
- kazı
- excavating, excavation, digging; archeol. dig
- kazı
- working
- kazı
- diggings
- kazı
- curet
- kazı
- confidence
- kazı
- etching
- kazı
- etch
The incident was etched in his memory.
- Olay onun hafızasına kazınmıştı.
- kemik kazıyıcı
- (Tıp) xyster
- plastik kazıyıcı
- (Otomotiv) plastic scraper
- riper kazıyıcı
- ripper scarifier
