It was the greatest earthquake on record.
- Şimdiye kadar kaydedilen en büyük depremdi.
July 2016 was the hottest month on record.
- Temmuz 2016 kaydedilen en sıcak aydı.
She recorded a few sentences.
- Birkaç cümle kaydetti.
Record the serial number in the space provided below.
- Aşağıda verilen boşluğa seri numarasını kaydet.
The camera recorded nothing.
- Kamera hiçbir şey kaydetmedi.
I recorded our conversation.
- Konuşmamızı kaydettim.
Aren't you recording this?
- Bunu kaydetmiyor musun?
Aren't you recording us right now?
- Bizi şimdi kaydetmiyor musun?
Fadil's parents enrolled him in a prestigious school in Cairo.
- Fadıl'ın ailesi onu Kahire'deki prestijli bir okula kaydetti.
They enrolled him as a jury member.
- Onu bir jüri üyesi olarak kaydettiler.
I forgot to save the file before switching off.
- Kapatmadan önce dosyayı kaydetmeyi unuttum.
I didn't save the document.
- Dökumanı kaydetmedim.
The thermometer registered minus ten last night.
- Dün gece termometre eksi on derece kaydetti.
Have you registered that here?
- Onu buraya kaydettiniz mi?
Tom told me how to do it, but it didn't register.
- Tom nasıl yapıldığını bana anlattı ama kaydetmedim.
Have you come to register a crime?
- Bir suçu kaydetmek için mi geldin?