kaybolmamış

listen to the pronunciation of kaybolmamış
Türkçe - İngilizce
extant
the extant
kaybol
disappear

Without oxygen, all animals would have disappeared long ago. - Oksijensiz bütün hayvanlar uzun zaman önce gözden kaybolurdu.

Tom disappeared without leaving a trace. - Tom bir iz bırakmadan ortadan kayboldu.

kaybol
got lost
kaybol
melt away
kaybol
(Argo) bite me
kaybol
become lost
kaybol
get lost!

I am afraid that you will get lost. - Kaybolmuş olabileceğinden korkuyorum.

Wherever I may go, I will get lost. - Nereye gidersem gideyim, ben kaybolurum.

kaybol
get lost

Why did you get lost in the woods? - Ormanda niçin kayboldun?

You can't get lost in big cities; there are maps everywhere! - Büyük kentlerde kaybolmazsın, her yerde haritalar var!

kaybolmamış