I was beginning to lose my cool.
- Soğuk kanlılığımı kaybetmeye başlıyordum.
Why did the lawyer lose in the argument?
- Avukat savunmada niçin kaybetti?
I can't stand losing her.
- Ben onu kaybetmeye dayanamam.
She forgave him for losing all her money.
- O, tüm parasını kaybettiği için onu bağışladı.
They lost no time in leaving their home.
- Evlerinden ayrılırlarken zaman kaybetmediler.
I have lost my watch.
- Kol saatimi kaybettim.
I've mislaid my watch.
- Kol saatimi kaybettim.