kayalıklı

listen to the pronunciation of kayalıklı
Türkçe - İngilizce
craggy
Characterized by rugged, sharp, or coarse features

The old man had craggy, uncultured features, but had bright, intelligent eyes.

{a} rough with rocks, rugged
{s} rocky, jagged; rough, uneven, rugged
A craggy face has large features and deep lines. He's a very small man with a lined, craggy face
Full of crags; rugged with projecting points of rocks; as, the craggy side of a mountain
A craggy cliff or mountain is steep and rocky. tiny villages on craggy cliffs
having hills and crags; "hilly terrain"
rocky and steep
Kaya
(isim) Rock

The ship was wrecked on the rocks. - Gemi, kayalara çarpmış.

I hung the laundry out to dry last night and by morning it had frozen hard as a rock. - Dün gece kurutmak için çamaşırı dışarı astım ve sabaha kadar kaya gibi donmuştu.

kayalıklı adacık
skerry
kaya
(Askeri) rubble
kaya
huge rock; large rock mass
kaya
rock cliff, rock precipice, palisade
kaya
stone

If plants and stones are in the water then this will happen: the plants float and the rocks sink. - Eğer bitkiler ve taşlar suda ise o zaman bu olur: bitkiler yüzer ve kayalar batar.

Tom sat down on a rock and removed a stone from his shoe. - Tom bir kayanın üzerine oturdu ve ayakkabısından bir taş çıkardı.

kaya
boulder

Moving a huge boulder is going to be very hard. - Çok büyük bir kaya parçasını hareket ettirmek çok zor olacak.

Mr Sato was standing on top of a boulder. - Bay Sato bir kayanın tepesinde duruyordu.

İngilizce - İngilizce

kayalıklı teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

Kaya
or Karak Japanese Mimana Tribal league formed sometime before the 3rd century AD in southern Korea and lasting until its subjugation to Silla in the 6th century. The people of Kaya are thought to have been closely related to the groups that crossed over from Korea to Japan a century or two earlier, and Kaya often enlisted Japan in its feuds with neighbouring Silla and Paekche. The Kaya people invented a unique 12-stringed zither, the kayagum
Türkçe - Türkçe

kayalıklı teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

kaya
Büyük ve sert taş kütlesi: "Dört tarafı su ile çevrili bir kayadır, bir adacık."- R. H. Karay
Kaya
(Osmanlı Dönemi) CÜLMUD
Kaya
sahr
Kaya
sahre
kaya
Kayaç
kaya
Büyük ve sert taş kütlesi
kaya
Büyük taş kütlesi
kayalıklı