Matt is Rita's brother-in-law.
- Matt Rita'nın kayınbiraderi.
He's my sister's husband. He's my brother-in-law.
- O benim kız kardeşimin kocası. O benim kayınbiraderim.
My brother-in-law easily loses his temper from trivial matters.
- Kayınbiraderim önemsiz konulardan kolayca sinirlenir.
Tom is Mary's brother-in-law.
- Tom Mary'nin kayınbiraderidir.