kavrama

listen to the pronunciation of kavrama
Türkçe - İngilizce
grasp

He tried to grasp the rail. - O, demiryolunu kavramaya çalıştı.

The problem is beyond my grasp. - Sorun benim kavramamın ötesinde.

grip

Tom has a powerful grip. - Tom'un güçlü bir kavraması var.

Tom loosened his grip. - Tom kavramasını gevşetti.

comprehension
insight
penetration
cognizance
understanding
apprehension
bite
uptake

He's a good kid - very quick on the uptake and he does whatever needs to be done. - O iyi bir çocuk - kavramada çok hızlı ve yapılması gerekeni yapar.

apperception
clasp
grasping, grasp, clutch
comprehension, understanding, cognition, apprehension; coupling, clutch
perception
clutch
cinch
comprehension, understanding, grasp
chuck
gripping
claw
auto., mech. clutch; clutch pedal
seizing
cognation
fathom
(wooden) crosspiece, brace, strut
engaging
prehension
digestion
conception
purchase
(Otomotiv) mesh
cognition
coupler
discernment
range
coupling
sensation
hang

How long does it take to get the hang of this sewing machine? - Bu dikiş makinasını kavramak ne kadar sürer?

clutching
realization
clamp
(Tekstil) clutch coupling
kavramak
clutch
kavramak
grip
kavramak
comprehend

This theory is too difficult for me to comprehend. - Bu teoriyi kavramak için benim çok zordur.

It's really hard to comprehend. - Kavramak gerçekten zor.

kavram
concept

We need a clear definition for the concept of human rights. - İnsan hakları kavramının açık bir tanımına ihtiyacımız var.

There's a mathematical concept that I don't understand. Could you explain it to me? - Anlamadığım matematiksel bir kavram var. Onu bana açıklar mısın?

kavramak
{f} apprehend
kavram
notion

I've crossed the seas of eternity to understand that the notion of time is nothing but an illusion. - Zaman kavramının sadece bir yanılsamadan ibaret olduğunu anlamak için sonsuzluk denizlerini geçtim.

In the same way as Hegel, Panovsky's notion of the dialectic makes history follow a predetermined course. - Hegel'le aynı şekilde, Panovsky'nin diyalektik kavramı tarihe önceden belirlenmiş bir rotayı izlettirir.

kavramak
{f} grasp
kavrama gücü
presentation
kavrama ile ilgili
cognitive
kavrama ayaklığı
clutch pedal
kavrama bağlantısı
clutch coupling
kavrama diski
clutch disc
kavrama diski
cluth disc
kavrama düzeni
engaging gear
kavrama flanşı
coupling flange
kavrama freni
clutch brake
kavrama gövdesi
cluth housing
kavrama gücü
reach
kavrama kapağı
clutch cover, clutch housing
kavrama katsayısı
coupling constant
kavrama kolu
clutch lever, coupling lever
kavrama kovanı
coupling box
kavrama kutusu
clutch case
kavrama manşonu
coupling sleeve
kavrama mili
clutch shaft
kavrama pedalı
clutch pedal
kavrama pistonu
cluth piston
kavrama pleyti
cluth plate
kavrama somunu
coupling nut
kavrama tabanı
clutch facing, clutch lining
kavrama vidası
coupling screw
kavrama yayı
clutch thrust spring
kavrama yeteneği yüksek
perspicacious
kavrama zinciri
coupling chain
kavrama çatalı
clutch fork, coupling fork
kaygan kavrama
sliding clutch
kavramak
{f} appreciate
kavramak
conceive
Kavramak
grab
kavramak
{f} hold
kavramak
{f} take hold of
kavramak
{f} nail
kavramak
digest
kavramak
dawn on
kavramak
{f} discern
kavramak
{f} understand
kavramak
{f} get

How long does it take to get the hang of this sewing machine? - Bu dikiş makinasını kavramak ne kadar sürer?

kavram
bayonet
kavram
coupling
kavram
term
kavramak
ideat
kavramak
get the hang of

How long does it take to get the hang of this sewing machine? - Bu dikiş makinasını kavramak ne kadar sürer?

kavramak
follow
kavramak
cotton on
kavramak
fasten on
kavramak
take in
kavramak
embrace
kavramak
(deyim) make of
kavramak
fasten upon
kavramak
realize
kavramak
savvy
kavramak
ideate
kavramak
pick up
kavramak
snatch
kavramak
cotton to
kavramak
{f} cup
konik kavrama
(Otomotiv) cone clutch
konik kavrama  
cone coupling
kavram
{i} purport
kavramak
catch
kavramak
read
kavramak
apperceive
kavramak
bite
kavramak
fathom
Kavramak
grok
kavram
the concept
kavramak
take a grip
kavramak
to grasp
bilye kilitli kavrama
(Otomotiv) ballock clutch
disk kavrama
(Otomotiv) disk coupling
diskli kavrama
disk clutch
elektromanyetik kavrama
electromagnetic clutch
eli kavrama
handgrip
esnek kavrama
(Otomotiv) elastic coupling
esnek kavrama
(Otomotiv) flexible clutch
esnek kavrama
flexible coupling
esnek kavrama
(Otomotiv,Teknik) elastic clutch
flanşlı kavrama
flange coupling
geri vites ve direkt kavrama
(Otomotiv) reverse and direct clutch
geç kavrama
backwardness
hidrolik kavrama
(Otomotiv,Teknik) hydraulic clutch
hidrolik kavrama
hydraulic coupling
kavram
{i} conception
kavramak
catch on
kavramak
get hold of
kavramak
latch on to
kavramak
to comprehend, to understand, to apprehend; to grasp, to seize, to grip, to bite, to snatch; to clutch
kavramak
come home
kavramak
clench
kavramak
seize
kavramak
to grasp, clutch
kavramak
clasp
kavramak
engage
kavramak
get a grip
kavramak
absorb
kavramak
clip
kavramak
compass
kavramak
see into
kavramak
{f} perceive
kavramak
see
kavramak
{f} twig
kavramak
{f} sum up
kilit kavrama
lock up-clutch
kilit kavrama
lock-up clutch
konik kavrama
cone coupling
kurt ağızlı kavrama
claw clutch
kurt ağızlı kavrama
claw coupling
kuru kavrama
dry clutch
manyetik kavrama
magnetic clutch
objektif kavrama gücü
(Fotoğrafçılık) lens covering power
pivot kavrama
pivot joint
somunlu kavrama
bayonet coupling
soyut kavrama
(Felsefe) abstract conception
sulu kavrama
fluid coupling
süngülü kavrama
bayonet coupling
sürtünmeli kavrama
friction clutch
tekyönlü kavrama
free wheeling clutch
tırnaklı kavrama
claw clutch
universal kavrama diski
(Otomotiv) universal joint disk
universal kavrama flanşı
(Otomotiv) universal joint flange
vidalı kavrama
screw coupling
yanlış kavrama
misconception

It is a common misconception that malnutrition means not getting enough food. - Yetersiz beslenme, yeterli miktarda yiyecek almama anlamına gelen yaygın bir yanlış kavramadır.

yaylı kavrama
spring coupling
yolu kavrama
roadholding
zincirli kavrama
chain coupling
çabuk kavrama
acumen
çabuk kavrama
aptness
çabuk kavrama
acuteness
çabuk kavrama
receptivity
çeneli kavrama
jaw clutch, dog clutch
üniversal kavrama
universal joint
Türkçe - Türkçe
Bu düzeni işletmeye yarayan ayaklık
Küçük orak
Ağaç kuşak
Otomobilde motor ile vites kutusunu birbirine bağlayıp ayıran, motordan gelen hareketi sarsıntısız olarak öteki aktarma ögelerine ileten düzen, debriyaj
Kavramak işi, anlama, algılama
Kavrama noktası
Manuel şanzımanlı araçlarda debriyajın aracı harekete geçirmeye başladığı nokta
kavrama noktası
Arabanın harekete geçtiği an ve durum
Kavram
(Hukuk) MEFHUM
Kavram
konsept
Kavram
nosyon
Kavramak
(Osmanlı Dönemi) ZABT
kavram
Tutam, avuç dolusu
kavram
Bir nesnenin zihindeki soyut ve genel tasarımı, mefhum, fehva, nosyon
kavram
Nesnelerin veya olayların ortak özelliklerini kapsayan ve bir ortak ad altında toplayan genel tasarım, mefhum, nosyon
kavram
Karın zarı, periton
kavram
Bir nesnenin zihindeki soyut ve genel tasarımı, mefhum, fehva, nosyon: "Herkesin kendine özgü bir mutluluk kavramı vardır."- H. Taner
kavram
Bağırsakları ve böcekleri saran zar
kavramak
Elle sıkıca tutmak: "Çocuğu koltuk altlarından kavrayıp kaldırdı."- N. Cumalı
kavramak
Elle sıkıca tutmak
kavramak
Motorlu araçlarda lastik yolu kavramak
kavramak
El ile ekin yolmak
kavramak
Her yönünü anlamak, iyice anlamak, tam anlamak: "İnsanoğlu gerçeğin bir parçasını kavradı mı, bütününü kavradığı düşüne kapılır."- S. Birsel
kavramak
Kıvranmak, acı çekmek
kavramak
Motorlu araçlarda debriyaj pedali görev yapmak
kavramak
Her yönünü anlamak, iyice anlamak, tam anlamak
kavrama