kavanoz

listen to the pronunciation of kavanoz
Türkçe - İngilizce
jar

I caught my son stealing from a cookie jar. - Oğlumu kurabiye kavanozundan çalarken yakaladım.

Is there much sugar in the jar? - Kavanozda çok şeker var mıdır?

(glass) jar; mason jar
jar, pot
pot
jar of
gallipot
bir kavanoz kahve verin lütfen
Please give me a jar of coffee
çan şeklinde kavanoz
bell glass
ıki kavanoz lütfen
i'd like two jars please
Türkçe - Türkçe
Topraktan veya camdan, ağzı geniş, orta veya ufak boyda kap
Topraktan veya camdan, ağzı geniş, orta veya ufak boyda kap: "Gül ağaçlarının dibini akşamdan beyaz kavanozlara koyar, içine yüzüklerimizi, yüksüklerimizi atar, ertesi sabah güneş doğarken mâni söyleyerek tekrar çıkarırdık."- Ö. Seyfettin
sırça
jar
kavanoz