I watched the film named Texas Chainsaw Massacre with my girlfriend yesterday. She was very afraid.
- Dün kız arkadaşımla birlikte Teksas Motorlu testere Katliamı adında bir film izledim. O çok korktu.
The massacre in Norway and the recent rebellion and the booty in England, are dreadful in consideration of the circumstances that the world drifted into.
- Norveç'te yaşanan katliam ve son günlerde İngiltere'deki ayaklanma ve yağma, dünyanın içine sürüklendiği durum itibarı ile dehşet vericidir.
It was a scene of carnage.
- Orası bir katliama sahne oldu.
We hope to avoid bloodshed.
- Katliamı önlemeyi umuyoruz.
The police wanted to avoid a bloodbath.
- Polis katliamı önlemek istedi.