katlanmak teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- put up with
I shouldn't have to put up with this noise.
- Bu gürültüye katlanmak zorunda olmamalıyım.
We had no choice except to put up with it.
- Ona katlanmaktan başka seçimimiz yoktu.
- endure
You have to endure a lot of hardships in life.
- Hayatta birçok zorluklara katlanmak zorundasın.
To be loved is to be consumed. To love is to give light with inexhaustible oil. To be loved is to stop existing, to love is to endure.
- Sevilmek, tüketilmektir. Sevmek tükenmez yağ ile ışık vermektir. Sevilmek, varlığı durdurmak, sevmek katlanmaktır.
- stand
- bear
The only thing we could do was to bear with it.
- Yapabileceğimiz tek şey ona katlanmaktı.
- abide
- tolerate
- take
- go through
Love is like the measles. We all have to go through it.
- Aşk kızamık gibidir. Hepimiz ona katlanmak zorundayız.
- undergo
- to fold, to bend; to put up with, to bear, to stand, to endure, to tolerate, to abide
- take it
- accept
- lump it
- last out
- face
- lump
- digest
- brook
- stick out
- crease
- do with
- stomach
- double
- stick it
- sit down under
- grin and bear it
- stick
- face up to
- to bear, tolerate, endure
- {f} suffer
- bend
- hang on
- medicine
- collapse
- dree
- walk over
- bear with
The only thing we could do was to bear with it.
- Yapabileceğimiz tek şey ona katlanmaktı.
- stand for
- abide by
- fold
- cope up
- stand the racket
- {f} sustain
- take one's medicine
- sweat out
- putupwith
- katlanma
- bearing
Bearing can be unbearable.
- Katlanma dayanılmaz olabilir.
- katlanmak işi
- to take the job
- katlanma
- {i} stand
Tom tried to stand, but couldn't.
- Tom katlanmaya çalıştı ama yapamadı.
I will not stand for this.
- Buna katlanmayacağım.
- katlanma
- folding
- katlan
- borne
- sonucuna katlanmak
- to deal with the consequences
- fedakârlıka katlanmak
- to bear the consequences of sacrifices, make sacrifices (for the sake of something or someone)
- ikiye katlanmak
- jackknife
- katlanma
- endurance
- katlanma
- sufferance
- katlanma
- plication
- katlanma
- being folded; endurance
- katlanma
- being folded
- katlanma
- flexure
- katlanma
- (Anatomi) duplicatus
- onur kırıcı davranışa katlanmak
- run the gauntlet of smth
- sabırla katlanmak
- grin and bear it
- sonuçlara katlanmak
- (Hukuk) bear the full consequences
- zarara katlanmak
- bear a loss