It's going to be a little cramped.
- Biraz kasılmış olacak.
Their muscles are stiff.
- Onların kasları sert.
Tom's muscles were tired and he wanted to get home and soak in a hot bath for a while.
- Tom'un kasları çok yorgundu ve eve gitmek ve banyoda bir süre dinlenmek istedi.
The vagina is a muscular tube.
- Vajina kaslı bir tüptür.
Arnold was striving to be the most muscular man in the world.
- Arnold dünyadaki en kaslı adam olmak için çabalıyordu.